Connect with us

TEBLİĞLER

ATMİK NİRVANİK BEDEN VE HASAT OLGUSU – ALTIN GEZEGEN/ALTIN ŞEHİR

08-09.08.2012’ye bağlayan gece, Evrensel Atmik Nirvanik Bedenin Çekirdeğinin tülü yırtılmıştır  ve o – tüm haşmeti ve güzelliği ile ortaya çıkmıştır. O – ALTIN GEZEGENDE, ALTIN ŞEHİRDE BULUNMAKTADIR. Bunun gerçekleşmesine aranızdan gelen iki görevli varlığın devasa çalışması sebep olmuştur. Şu anda gaflete, sıkılmaya, dünya nimetlerine ve dünyanın bağlayıcı madde bağlarına geri dönen sizlerin tetiklenmesi için yapılan son çalışmadır. Biliyorsunuz ki; Evrim- hep ileriye gitmektir. İleriye gitmek demek – düz yolda yürümek değildir, düz olsa anlamı kalmazdı… İleriye gitmek demek – yolun ne olursa olsun, irade kullanıp o yoldan yürüyüp ileriye gitmektir. Siz nasıl beklendiğinizi bir bilseniz! Yollarınızı gözleyenler bıkmadan usanmadan sizinle bağı olabilecek her şekilde desteklemeye çalışıyorlar. Yani sizi seven, destekleyen, enerjisel olarak hep koruyanlar var. Onlar size inanıyor, siz de kendinize inanın!

Published

on

08-09.08.2012’ye bağlayan gece, Evrensel Atmik Nirvanik Bedenin Çekirdeğinin tülü yırtılmıştır ve o – tüm haşmeti ve güzelliği ile ortaya çıkmıştır. O – ALTIN GEZEGENDE, ALTIN ŞEHİRDE BULUNMAKTADIR. Bunun gerçekleşmesine aranızdan gelen iki görevli varlığın devasa çalışması sebep olmuştur. Şu anda gaflete, sıkılmaya, dünya nimetlerine ve dünyanın bağlayıcı madde bağlarına geri dönen sizlerin tetiklenmesi için yapılan son çalışmadır. Biliyorsunuz ki; Evrim- hep ileriye gitmektir. İleriye gitmek demek – düz yolda yürümek değildir, düz olsa anlamı kalmazdı…İleriye gitmek demek – yolun ne olursa olsun, irade kullanıp o yoldan yürüyüp ileriye gitmektir. Siz nasıl beklendiğinizi bir bilseniz! Yollarınızı gözleyenler bıkmadan usanmadan sizinle bağı olabilecek her şekilde desteklemeye çalışıyorlar. Yani sizi seven, destekleyen, enerjisel olarak hep koruyanlar var. Onlar size inanıyor, siz de kendinize inanın!
Derslerin devamında yapılan çalışmalarda şu ana tema gündem kazanmıştır: Bağımlılıklar. Bugün konumuz bağımlılıklar, nerden çıktı şimdi bu demeyin, göreceksiniz- Atmik Nirvanik Beden ile olan  ilgisini… Bugün sigara, içki, uyuşturucu, gevşetici maddeler v.b. kullanan Işık İşçilerinin sayısının ne kadar çok olduğunu bilemezsiniz!  Hasat olgusu- ağır, tüm kaba ve eskiye ait olan enerjilerden kurtulup, öncelikle insanın kendi zihninde, sonra da gerçekte – Yeni bir Dünya kurma yolunda gerçekleşmesi beklenen bir plandır. Zihinlerde kurulacak olan bu Yeni Dünyanın daha sonra materyalizasyonu başlar, yani o size doğru gelmeye başlar ve siz de onun esintilerini yaşamaya başlarsınız. Zaman zaman sanki eski – şu an yaşadığınız dünyaya ait değilmişsiniz gibi gelmeye başlar, bir tarafınız artık- Orayı tanımaya başlamıştır, o incecik ip bağı atılmıştır. Sigara ve diğer bağımlılık maddelerini kullanmak demek; kendi bedeninizin etrafına koza örmek – bağımlılık kozası, sizi eski dünyaya ait eden kozanız, sizin-eski Dünya perdeniz.
Hasat esnasında geçilmesi gereken bir ara bölge vardır – buna mahşer diyelim. Bu ara bölge – mecazi anlamda her şeyin şeffaf ve saydam olduğu bölgedir. Yani, orada hiçbir şeyi saklayamazsınız, oranın enerjisi gerçekleştirmiş olduğunuz tüm eylemleri  ortaya sunar. Aslında daha doğrusu; olumluları fark etmezsiniz bile, duygularınızı zorlayacak olanlar önünüzde, elinizde materyalize olacaktır. Bu konuda Tibet’in Ölüler Kitabı doğru bilgilendirmiştir. Oradaki her olguyu gerçekmiş gibi yaşayacaksınız, çünkü o da gerçeğin illüzyonu. O ara bölgede – bu madde planında yaşarken ne için endişe, pişmanlık duyduysanız, çözmeniz için karşınıza çıkacak, ancak çözecek çok az zamanınız olacak. Rehberlerinizin size yardımı olabilecektir ve eğer bunu yapmaları gerekiyorsa yapacaklardır da. O anda sizler donup kalacaksınız, isteseniz de bir şey yapamayacaksınız. Ancak, Yeni Dünyanın görevlisi iseniz – ki bunu şu andaki eylemleriniz belirleyecek, orada size yardım gelecek ve siz de kabul edeceksiniz, gelen her şeye teslimiyet var, ego yok orada ve yardım geldiğinde ne yapmanız gerektiğini bileceksiniz. Burada da gördüğünüz gibi- Mısır’ın Ölüler Kitabı da doğrudur, ikisi bir bütünün iki parçasını vermiştir. O kitapta da – öteki hayata giderken yardım alındığı anlatılıyor. (bu konuları daha sonra ayrıntılı anlatabiliriz). Tabii, yardım belli konularda gelecektir, kişinin birçok çözemediği olay var ise hepsi aynı anda üzerine gelecek ve o kişi korkup oradan kaçmayı tercih edecektir, dolayısı ile hasat olmaktan vazgeçip tekrar madde planına geri düşecektir.
Neden madde beden kaybedilecek? Çünkü mahşer alanına girildiğinde; madde bedeniniz ile tek bağlantınız – OLUŞTURABİLDİYSENİZ – ATMİK NİRVANİK BEDENİNİZİN ÇEKİRDEĞİ OLACAKTIR. Bu çekirdek – Altın Gezegendeki  Evrensel Atmik Nirvanik Çekirdekle sürekli bir bağ içindedir. Oraya “çekilmenizi” ve yardım görmenizi o sağlayacaktır. Atmik Nirvanik Bedeniniz, hasattan önce – idrak ve teslimiyet yolu ile oluşmaya başlar. Ara mahşere girildiğinde çok az bağınızın kalması gerekmektedir. Bu hasat için gerekli olan- başkasına hizmet kutbiyetinin %80-90 ıdır, bu da Atmik Nirvanik Çekirdeğinizin oluştuğunu gösterir. Bağımlılıklarınıza dikkat edin, çok okuyun, bağımlılık değişik 3 seviyede gerçekleşir.
** 1.seviye bağımlılık, 2.seviye bağımlılık, 3.seviye bağımlılık. Bunlar maddeye ana bağımlılık sisteminin kozasını oluşturur.
1.Seviye Bağımlılıklar – kaba madde bağımlılıklarıdır – para, eşya, ev, yer,t oprak v.s… Bunların eksikliği insanda egosal, duygusal sarsıntılar meydana getirir ve kaçınılmaz olarak – hırs, kaybetme korkusu duygularını tetikler. Bunlar negatif karakter olgularıdır, bunların mevcudiyeti Atmik Nirvanik Beden oluşmasını engeller.
2.Seviye Bağımlılıklar – duygu bağımlılıklardır – bu kategori tüm yoğun, uç, duygusal bağları temsil eder – bu da aslında duygu beden dengesizliğidir ve bunun sonucunda da bağlar  oluşturmaktır. Örneğin – sevmek/sevilmek gibi duygusal tezahürlerde ANA ÖZ  kaybolmuş, cinselliği sevgi ile karıştırır olmuşsunuz. Oysa KURAN kitabınızın da yazdığı gibi – cinsellik hazzı- doğurganlığı desteklemek için verilmiştir. En büyük karmaşa duygu karmaşasıdır. Başka bir duygusal karmaşa – şan ve şeref – oysa yine KURAN Kitabınızda yazdığı gibi – Şan ve Şeref, sadece bu planı YARATANA aittir – yani ALLAH’A. Sizler de sanki size aitmiş gibi davranıp yine bağlarla ve zincirlerle bu kaba maddeye bağlıyorsunuz kendinizi. Bunlar negatif karakter olgularıdır, bunların mevcudiyeti Atmik Nirvanik Beden oluşmasını engeller.
3.Seviye Bağımlılıklar – ait olma, kutsal saydığınız  bağımlılıklar… maddedeki “şeylere” ait olmak – madde bağları oluşturur ve özgürleşmenizi engeller. Örneğin – bir etnik guruba ait olmak (bu olgu sadece o yaşam esnası için geçerlidir. Başka yaşamlarda da başka etnik gruplarda bedenlenmiş olabilirsiniz), bir ülkeye, bir insana, bir bölgeye, bir göreve…v.s. Bunlar negatif karakter olgularıdır, bunların mevcudiyeti Atmik Nirvanik Beden oluşmasını engeller. Sizler bu kaba maddeye ait değilsiniz, sadece kısa zamanlı deneyimler için buradasınız!
Bu karmik bağları aşamadığınız sürece tanrısallığınızı keşfedemezsiniz, kaynağınıza dönemezsiniz. Şimdiye kadar bu yönde birçok mesajlar aldınız, okudunuz, bir kenara attınız. Ancak artık her şey değişti, geri dönüşü olmayan yolun değişimlerini yaşıyorsunuz. Artık Evrenin Atmik Nirvanik Çekirdeğinin tülü yırtıldı ve sizler artık doğrudan onun ışıltısı ile yıkanıyorsunuz. Artık tutunacağınız temeliniz var. Eskiden havada asılı kalmış gibi hissediyordunuz kendinizi, şimdi sizin içinizdeki atmik iplikçikleri çekirdeğe dönüştürecek bir merkez var. Yeni dünyayı sık sık düşünün. Şimdiye kadar yolunuzda, sizin tercih ettiğiniz engeller çıktı, onların sizin istekleriniz olduğunu idrak edin artık ve aşın, aşabilirsiniz, o güç sizde var, çünkü bu – sizin kendinizi “büyütme” deneyiminizdi. Kendi kendinize tuzaklar kurdunuz, sınadınız, deneyimlediniz, anlamaya çalışıyorsunuz, anladığınızda da zaten her şey değişmiş olacak. Bu satırlar sadece kendinizi anlamayı hızlandırmak içindir. İradenizi kullanın. Hep egonun istediklerini yapmayın, alt ego sizi burada mıhlar. Bağımlılıkları aşıp kutbiyetinizi yükseltin. Seçim yapmak durumundasınız – Yeni dünyayı mı seçeceksiniz, Eski dünyada mı kalacaksınız? Bakın- seçim, yani yine sizler seçiyorsunuz, ama aslında bunun idrakinde değilsiniz, sonra yolunda gitmeyen – sizin isteklerinize ve beklentilerinize aykırı olan şeyler çıkınca da Kaynağa isyan ediyorsunuz. Olumsuzlukları yaşamanız – yasaların olduğunu gösteriyor, yani rastgele bir dünyada değilsiniz, her şey belli bir nizam ve düzende. Sizi, yaşadığınız ve deneyimlediğiniz ortamlara sokan sizler kendinizsiniz. Seçimi sizler yapıyorsunuz ve sonuçlarına katlanıyorsunuz.Özgür iradenizle seçiyorsunuz, kimse sizi bu duruma itmiyor, itse de onu kabul edip etmemeyi sizler seçiyorsunuz…Sonuçlarından korktuğunuz için bazen hatalar yapıyorsunuz. İşte şimdi – yine seçim yapma zamanı… Hasat çok yaklaştı, belki tahmininizden de yakın. Şimdi- bizim önerimiz – HASAT yönünde seçim yapın…ve “seçim” yine sizin. Bu evrede yaşamanız sizler için bir fırsat. Her zaman bir “sapan etkisi” vardır, şu anda bu etki çoğalmıştır – zaman enerjisinin sıkışmasından dolayı. Kullanın bu sapan etkisini, fırlatın kendinizi gerçek özgürlüğün kollarına, özlediğiniz yuvaya fırlatın kendinizi, yenin eski enerji bağlarını, eritin! Seçim yapın ve uygulayın, aştığınızda ne kadar kolay olduğunu göreceksiniz…
Size önerilen hasat seçimleri ve uygulamaları sayesinde, Atmik Nirvanik Çekirdeğinizi oluşturacaksınız ve o sizi Evrensel Atmik Nirvanik Çekirdek ile bağlayacak, onunla bağınız mahşer geçişinizi sağlayacak. İşte – her şeyin birbirine nasıl bağlı olduğunu görüyorsunuz. Seçim sizin!
Hep sevilensiniz!
Kızıl Ejder, 
Altın Gezegen, Evrensel Atmik Nirvanik Çekirdek…
10.08.2012

TEBLİĞLER

TANRISALLIK OKULU DERSLERİNDEN

Evrimin belli aşamalarında maddeyi evrimleştiren “Zeki” kitle tarafından belirlenen “oyun” kuralları frekansları düşük olduğunda, o alandaki Gelecek frekansları da düşer (kötü gelecek form olur). Matriks’in yazılımının lineer formu doğrultusunda gelecek yoğunluk frekansları, o andaki dünya gezegeni giriş seviyesi frekanslarından daha düşük olur.

Published

on

By

 

Evrimin belli aşamalarında maddeyi evrimleştiren “Zeki” kitle tarafından belirlenen “oyun” kuralları frekansları düşük olduğunda, o alandaki Gelecek frekansları da düşer  (kötü gelecek form olur). Matriks’in yazılımının lineer formu doğrultusunda gelecek yoğunluk frekansları, o andaki dünya gezegeni giriş seviyesi frekanslarından daha düşük olur.

Böyle bir alanda ileriye evrim yapılabilmesi için o alana başka yüksek frekans alanlarından varlıklar gelmeye başlar. Ancak gezegenin düşük giriş frekansı ile taşıdıkları yüksek frekansların senkronize olabilmesi ve ve dünyaya giriş yapabilmeleri için bu varlıkların bireysel frekansları düşer ve bundan dolayı enerjilerinin bir kısmını kaybederler ve unutkanlık sürecine düşerler.

Korkunç bir yıkım gerçekleşir. Bu varlıkların duygusal bedenleri bozulur ve bu durum bu insanları Birey olarak form eden bileşenlere böler. Yani BİZ formu, BEN formuna dönüşür.

Bulunduğumuz bu yoğunluk seviyesinde var olan her bir insanın bireysel psikolojisinde böyle bileşenler mevcut. Bu bileşenler sayesinde frekansı düşük alanlarda, bu alanların frekanslarını yükseltmek için ve iyi bir gelecek oluşturmak için insanın bu kendi bileşenlerini kusursuz olarak dengelemesi gerekmektedir. Bu bileşenler şöyledir:
İÇSEL SAVAŞÇI
İÇSEL BİLGE
İÇSEL EMEKÇİ
İÇSEL ÇOCUK

Bunların aralarındaki blokajların kaldırılması ve dengelenmesi kusursuz kimliği oluşturacak ve gelecek iyi olarak form olacaktır… Daha sonraki aşama da: kişiliği egodan silmek olacaktır. İşte o zaman Ben Biz’e dönüşecek ve insan Yükselmiş Usta aşamasına geçebilecektir.

TANRISALLIK OKULU DERSLERİNDEN tebliğdir.
01.10.2025
Zehra Usanmaz

Continue Reading

TEBLİĞLER

TANRISALLIK OKULU 2. DERSLERİNDEN

Bizim evrenimizde 12 boyut mevcuttur; bunların her birinde de 12 ton vardır. Ölümden sonra biz dördüncü boyutun üçüncü ve dördüncü ton’una gidiyoruz. Bu ton’larda biz hala ışık ve karanlık illüzyonu içerisindeyiz ve bu kutupların var olması aşamasını uzatmaktayız. Ancak yükseliş durumunda biz bu tonları geçip Beyaz Kardeşlik kavramı alanlarına geçebiliyoruz.

Published

on

By

Bizim evrenimizde 12 boyut mevcuttur; bunların her birinde de 12 ton vardır. Ölümden sonra biz dördüncü boyutun üçüncü ve dördüncü ton’una gidiyoruz. Bu ton’larda biz hala ışık ve karanlık illüzyonu içerisindeyiz ve bu kutupların var olması aşamasını uzatmaktayız. Ancak yükseliş durumunda biz bu tonları geçip Beyaz Kardeşlik kavramı alanlarına geçebiliyoruz.
Yaşam nehri orta gökleri yüksek göklerden ayırmaktadır. Yükselirken biz dünyada var olmanın orta ve yüksek seviyelerinin sınırlarını aşıyoruz. Bu nehir Sevginin yoğunlaşmış formudur. Onun içinden geçerek biz ebediyen değişiyoruz. İşte bu: gerçek vaftizdir. Eğer dönmeye ve insanlar arasında yaşamaya karar verirsek, artık eskisi gibi olamayız…

Tanrısallık Okulu 2. derslerinden
Zehra Usanmaz
Sistem sahibi

Continue Reading

TEBLİĞLER

Çekici Güç İRADE’dir…

Kişilik, tüm enkarnasyonlarda elde etmiş olduğumuz bir kriter. Kimlik ise; o anda yaşadığımız enkarnasyonda oluşturduğumuz kriterdir. Kişilik dengesiz de olabilir, dengeli de olabilir. Bu, ışığın ve karanlığın içimizde barındırdığımız dengesi ve seçtiğimiz dengeler doğrultusunda gidebilir.

Published

on

By

 

Kişilik, tüm enkarnasyonlarda elde etmiş olduğumuz bir kriter. Kimlik ise; o anda yaşadığımız enkarnasyonda oluşturduğumuz kriterdir. Kişilik dengesiz de olabilir, dengeli de olabilir. Bu, ışığın ve karanlığın içimizde barındırdığımız dengesi ve seçtiğimiz dengeler doğrultusunda gidebilir. Yani insan temiz bir kağıt gibi gelir dünya deneyimine, bu kimlik olsun. Ancak bu kitabın, sayfanın önceden yazılmış sayfaları kişiliktir. Bu öncekiler ille de altın mürekkeple yazılmayabilir, yani kişilik ilahi etiği taşımayabilir. O zaman sansara devam eder. Kişi; doğum/ölüm zincirini kıramaz. Ancak ışık taşıyabilecek frekansı belli bir seviyeye geldiğinde, ölümsüzlük gerçekleşir.

İşte, gelmiş olduğu evrim seviyesi, olması gereken seviyeden farklı ise ve en son bulunduğu yaşamda “yukarıda” kendini düzeltmek için yaptığı kontratlardan farklı davranıyorsa, kimlik ve kişilik bölünmesi yaşanır çünkü frekanslar kaos frekansıdır, gel gitleri çoktur. Stabil tutunamaz insan, yüzeysel yaşar.

Buradaki tek çekici, İRADE’dir. İnsanı ileriye ve dengeye götürebilecek tek çekici!!!!

İrade kullanan insan 3K’yı özümseme/asimile etme fırsatı yakalar. Ancak desteğe ihtiyacı olur. Bu destek de AİDİYET, TESLİMİYET, İNANÇ olgularından geçer ki, bunlar duygu beden ile de bağlantılıdır, yani HİS ile, yani kalbin ötesine bağlanır. Birçok insan, bilgi bilmeden, sadece burası aracılığı ile evrim yapar.

Zehra USANMAZ

Continue Reading

Trending