Connect with us

MEDİTASYON

KULE MEDİTASYONU

Published

on

Güzelim yeşil ve engebeli kırlarla çevrili, güzel bir yoldan yürüdüğünüzü imgeleyin… Bir an durup, ayağınızın altındaki YERKÜRE ‘yi hissedin….şimdi, sol tarafınızda, taştan bir girişe, kemerli bir taş kapıya giden, daha küçük bir yol olduğunu imgeleyin, görün. Bu kapıya doğru yürüyün. Kapının üzerinde oyulmuş bazı kadim şekiller veya harfler, kadim yazılar göreceksiniz… içinizde bu kapıdan girmek için itilim hissedeceksiniz. Ve içeri girmek üzere kemerin altında durduğunuz sırada, önünüzde güzel bir kaldırım taşı, büyük, siyah, cilalı bir OBSİDYEN taşı göreceksiniz…Sizden yürüyüp, onun üstünde durmanızı istiyorum. Bunu yaptığınızda bedeninizdeki tüm gerilimin toprağa aktığını hissedin. Alt çakralarınızın açıldığını ve tüm gerilimin süzülüp gittiğini, bedeninizin hafiflediğini hissedin. Bunu yaptıktan sonra, başınızı kaldırdığınızda, karşınızda – orta çağ şatosuna benzeyen güzel bir taş kule görüyorsunuz …Bu, yuvarlak ve yüksek kuleye giden bir yol var ve siz o yolu izliyorsunuz. Merakla kuleye yaklaşıyorsunuz ve onun çevresinde sarmal bir merdiven olduğunu görüyorsunuz….

Şimdi yavaş yavaş o basamakları çıkmaya başlayın. Çıkarken, yukarıda koyu kırmızı bir parlaklık görüyorsunuz. Merdiven de bir düzlüğe geliyor ve orada kulenin taş duvarında gömülmüş – koyu kırmızı bir mücevher ya da bir kristal görüyorsunuz.O, koyu kırmızı renk çok rahatlatıcı bir ışık, çok derin ve şifa verici bir enerji yayıyor. Sol elinizi o taşın üzerine, sağ elinizi de göbeğinizin hemen altına, ikinci çakranın üzerine koyun. Enerjinin ikinci çakranıza akarak ona şifa verdiğini, onu açtığını, onu ışıkla ve enerji ile doldurduğunu hissedin…

Basamakları çıkmaya devam edin. Sarmal merdivenden bir sonraki düzlüğe çıkın. Orada sarı- turuncu renkte bir ışık görüyorsunuz- bu da, o renkte bir mücevherden ya da kristalden yayılıyor. Bir elinizi onun üzerine, diğer elinizi de üçüncü çakranızın- güneş sinirağınızın üzerine yerleştirin ve o şifa verici enerjiyi massedin….Onun 3.çakranıza sel gibi aktığını hissedin…Bırakın o, tüm ağır, yoğun enerjileri temizlesin, üçüncü çakranızı ışıkla ve şifa verici enerji ile doldursun….Birkaç derin soluk alın ve bu enerjinin içinize akmasına izin verin…. Sonra yine basamaklardan çıkarak kulenin etrafını dolaşmayı sürdürün.

Daha yüksekteki bir düzlüğe geldiğinizde, pembe-gül rengi bir kristal ya da mücevherden yayılan güzel bir pembe-gül rengi görüyorsunuz. Yine ellerinizi kullanarak bu şifa verici enerjiyi KALP çakranıza çekin. Bırakın bu güzel ışık kalbinize akıp onu açsın…Bırakın o, sizi sevgi ile doldursun. Bırakın kalbinizden başlayarak tüm bedeninize, alt çakralarınıza, bacaklarınıza ve üst çakralarınıza sel gibi aksın… Bu ışıkta kısa bir süre dinlenin…

Sonra tekrar basamakları tırmanmaya devam edin, kulenin etrafında dolaşarak daha da yükseklere çıkın. Şimdi bir başka düzlüğe ulaşıyorsnuz ve burada KOYU MAVİ bir mücevherden yayılan saf mavi bir ışık görüyorsunuz. Sol elinizle o taşa dokunun ve sağ elinizi de boğaz çakranızın üstüne koyun….Bu enerjinin gelip – boğaz çakranızı açmasına , tüm gerilimi yok ederek, oradaki enerjiyi dengelemesine izin verin…Bu işlem bitince tekrar merdiveni tırmanın.

Kulenin tepesinin birkaç basamak altındaki son düzlüğe ulaşana dek basamakları çıkın. Orada güzel MENEKŞE rengi ışık yayan bir AMETİST kristal görüyorsunuz…Duvara doğru yürüyüp , alnınızı o kristale dayayın. O güzel ışığın tüm bedeninize sel gibi akar….Bırakın bu enerji- siz tamam olduğunu hissedene kadar , içinizden aksın…

En sonunda, son birkaç basamağı da tırmanıp kulenin tepesine çıkın…Bu, taş bir duvarla çevrili , düz, yuvarlak bir dam. Orada , önünüzde güzel bir biçimde oyulmuş taş bir koltuk ve onun yanında da küçük bir kaide görüyorsunuz. Sizden, o koltuğa oturmanızı istiyorum…koltukta gevşeyin ve yanınızdaki kaidenin üzerinde , üzerinde dört berrak elmas kristal olan sade bir altın taç bulunduğunu görün…Sizden , o koltukta oturup gevşemenizi ve o tacı başınıza takmanızı istiyorum….Öylece oturup soluyun. Başınızdaki tacı hissedin ve bunu yaparken tepe çakranızın – bin yapraklı bir lotos çiçeği gibi yavaşça açıldığını hissedin. O açılırken, tanrısal ışığın bir sütun gibi yukarıdan inip, tepe çakranızdan bedeninize girdiğini, tüm çakralarınıza aktığını hissedin. Bu yumuşak ama güçlü bir ışık. Bir süre öylece durup ışığın içinize akmasına izin verin… O akarken tüm çakralarınızı dengeleyip açıyor, her türlü olumsuz ,ağır enerjiyi temizleyip dönüşüme uğratıyor, sizi Yüksek Benliğiniz ile birleştiriyor…Doyum hissedene kadar bu enerji ile kalın… Şimdi ışık sütununun yoğunluğu azalıyor ve O tekrar yüksek boyutlara geri çekiliyor. Tacı çıkarıp tekrar o kaidenin üzerine koyun…Üzerindeki elmasların şimdi daha çok parladığını göreceksiniz…Bedeninizin ve varlığınızın açık ve temiz , ve içinizdeki Tanrı ile bir olduğunu hissedeceksiniz.

Hazır olduğunuzda koltuğunuzdan kalkıp, istiyorsanız kulenin üzerinde yürüyün. Duvarlardan dışarı, eterik ışıkla parlayan o krallığa – Dünyada semavi alem gibi parlayan o çevreye bakının. Gördüklerinizden sonra artık aşağıya inmeye , geri dönmeye hazırsınız demektir… İnmeye başladığınızda, orada, sağ tarafınızda bir kez daha AMETİST kristali hissedin. Geçerken bir an elinizle dokunun. Bunu yaptığınızda, o çok daha ışıltılı bir biçimde parlayacaktır. Ve inmeye devam edin. Aynı şeyi Mavi düzeyde de yapın. Taşa dokunun ve o yeniden güçle dolacaktır. Ve sonra yavaş yavaş aşağıya inerek, Pembe mücevherin parladığı dördüncü yüzeyden geçin. Ona dokunun. Onun sizin enerjinizi tüketmeden, yeniden enerji ile dolmasına izin verin. Onun çok daha güçlü bir biçimde parladığını görün. Ve aşağıya inerek, üçüncü düzeye- Sarı-Turuncu ışık düzeyine ulaşın ve geçerken o taşa da dokunun. Ve sonra merdivenin dibindeki ikinci taşa da geçerken dokunun . Sihirli kulenizle vedalaşın ve bir kez daha aynı yoldan geçerek kemerli taş kapıya ulaşın. Kapıya ulaştığınızda yine o siyah taşın üzerinde durun. Bunu yaparken tüm çakralarınızın açık ve dengeli olduklarını hissedin. Sevgi ışığının tepe çakranızdan girip tüm merkezlerinizden geçerek YERKÜRE’ ye indiğini hissedin. Bu da tamamlandığında dışarı çıkın….

Siz bunu yaparken Sihirli Kuleniz de gözden kaybolacaktır. Şimdi, arkanızı dönünerek taş kapıya bakın ve kapının üzerindeki kadim yazıyı okuyun….. Şimdi kapıya arkanızı dönün ve geldiğiniz yoldan, güzelim yeşil ve engebeli kırların içinden yolunuza devam edin…. Hazır olduğunuzda gözlerinizi açın.

Zehra Usanmaz

MEDİTASYON

YAŞAMIN PARA AĞACININ AKTİVASYONU MEDİTASYONU

Published

on

By

Gözlerinizi kapatın ve derin derin nefes alıp verin. Bir kere daha derin nefes alın ve verin. Bunu yaparken bedeninizi hizalamaya başlıyorsunuz. Tüm enerjinizi toplayın, gözlerinizle, yüksek boyutlarda bulunan yaşamın Yaşamın Para Ağacını hayal edin, imgeleyin. Zümrüt Yeşili rengi nefes alarak derin bir nefes daha alın ve verin. Şimdi siz uyumlusunuz ve bolluk ve bereket enerjilerini almaya ve yaşamın Para Ağacını görmeye hazırsınız.

Üçüncü gözün uyandırılması ile başlıyoruz. Kaşlarınızın arasındaki üçüncü göz bölgesinde enerjisel imgeleme hissedin…üçüncü gözü açan ışığın iğnelenmesini hissedin…ve siz Yaşamın Ağacını görebilesiniz diye sizi uyandıran enerjiyi hissedin….

Şimdi, belli bir uzaklıkta Para Ağacını görüyorsunuz. Siz Yüksek Alemlerde gezerken Para Ağacını gördünüz. Onun güzelliği ve yüceliğini imgelerken, yavaşça ona yaklaşıyorsunuz…. Ağaca yaklaşınca, tüm ağacın üzerinin paralardan oluşturulmuş gül tomurcukları ve altın paralarla kaplı olduğunu görüyorsunuz. Ve göğe doğru yükselen geniş ve çok güzel gövdesini görüyorsunuz… Daha da yakına geldiğinizde bu Yaşamın Para Ağacının aurasını hissediyorsunuz. O sizi kendine doğru çekiyor ve sürüklüyor….
Ağacın etrafında onun büyümesine yardım eden ve ona bakan birçok elementalleri ve perilerin büyülü enerjilerini hissediyorsunuz….

Şimdi, ağacın etrafını gezerken, rüzgardan sallanan tüm dalları ve üzerlerindeki paradan gül goncalarının bazılarının tamamen açıldığını görüyorsunuz ve dallar rüzgardan sallandıkça, altın ve kağıt paralar sizin etrafınızda havada serbestçe uçuşmaya başlıyorlar…

Birçok kağıt ve altın paralar sizin içinizden geçiyor, sizin bedeninize ve bilincinize, bilinciniz aracılığı ile yerleşiyorlar…Bu ağacın birçok boyutu var ve siz – akıl, beden ve kalbiniz ile refahın bilincini alıyorsunuz… Derin bir nefes alın, bu muhteşem ağacın muazzam aurasını nefes alın, yeşilin aurasını nefes alın, zümrüt-yeşili baharın aurasını nefes alın….Dallardaki yapraklara dokunun ve onları hissedin. Bu ağaç ile inanılmaz derin ruhsal birleşmenizi hissedin…O, şu anda sizin enerjisel şemanıza ve bilincinize birçok enerji seviyesi gönderip tetikliyor.

Şimdi sizin DNA nız Muhteşem Yüce Yaşam Ağacı ile birleşirken kusursuzlaşıyor. Şimdi siz, Para Ağacına hizalanıyorsunuz ve onun etkisini ve gücünü alıyorsunuz. Ve tüm bu kağıt ve metal paralar ve altınlar ayaklarınıza doğru düşmeye devam ediyor, etrafınızda havada dans ediyorlar, başınızın üstündeki dalların üzerinde, daldan dala konarak bedeninizin içinden geçiyorlar. Doğrudan içinizden geçen sonsuz ve güçlü bir para akımı hissediyorsunuz…

Şimdi ağacın etrafını dolaşın. Dallarına dokunun. İçinizdeki bolluğun, tüm geçmiş yaşam ve şimdiki yaşamda para ile ilgili problemlerinizi eriterek büyüdüğünüzü görüyorsunuz, hissediyorsunuz. Tüm bu sorunlar şu anda eriyor ve siz, sizdeki sonsuz bolluğun arttığını görüyorsunuz…

Ellerinizi yukarıya kaldırın, başınızı da kaldırarak ağacın ötesindeki gökyüzünü görün, kendinizin yenilenmesi ve bolluğun gerçek hediyesini görmenize yardım eden Yaşamın Para Ağacına teşekkür edin.

Şimdi ağacın gövdesine sarılın, onu öpün ve içinizdeki bolluğun frekansını yükseltin. Artık içinizde daha önce olmayan bir bilgi var, bu ağaç her zaman sizin bilincinizde olacak ve her zaman da oradaydı. Ve siz her zaman ona dönebilirsiniz ve her istediğinizde onun muhteşemliğini rica edebilirsiniz.

Şimdi bilincinizde buraya dönmeye başlayın. Nefes alıp verin, ellerinizi, boynunuzu, ayaklarınızı oynatın ve hazır olduğunuzda gözlerinizi açın.

Zehra Usanmaz

Continue Reading

MEDİTASYON

DÜNYA ÇOCUKLARININ TAMAMEN ŞİFALANMASI İÇİN TOPLU MEDİTASYON

Published

on

By

Değerli Dostlarım,

3 Mayıs 2013 tarihinde Dünya Meditasyonu ilan ediyoruz. En değerli varlıklarımız – çocuklarımızın şifalanması için aşağıdaki meditasyonu yapacağız. Bu önemli etkinliğe hepinzin katılmasını canı gönülden diliyoruz.

Gezegenimizin Global Arınması ve Şifalanması zamanı gelmiştir ve çözümlenmemiş olan problemlerimizin ilk sırasında Dünyanın Çocuklarının, şifalanamamış çocukların, kısıtlı imkanları olan ve mahküm olan çocukların sorunları gelmektedir. Unutmayalım ki – ümit var ve Dünyanın Bütün Çocuklarını Ruhun Işığı ile şifalandırabiliriz.
Biz, Her Annenin gerçek umudunun meşalesini taşıyoruz ve bu satırları okuyan, bizi kalbi ile dinleyen herkesi bizimle beraber, Parlayan Şifa Alevinde, tüm Dünya çocuklarının şifalanmasına adanan bu Global Meditasyonda birleşmesi için çağrı yapıyoruz.
Unutmayın ki, Tüm Dünya Çocukları hepimizin çocuklarıdır. Hepimiz – her biri için ve tüm insanlık için tek tek sorumluyuz. Çocuklar – Dünyanın saf ve canlı aynasıdır. Bu yüzden, hep beraber “Dünyanın Ruhu” meditasyonunu yapacağız.

Meditasyon zamanı – her ayın 3. günü ve gecesi istendiği saatte yapılabilir.

*********************************************************************

1. Rahatça oturun…ve nefes alış verişlerinize odaklanın. Nefes alın…nefes verin…her şey iyi, her şey yolunda. Yavaşça başınızdan başlayarak bedeninizi gevşetin- boynunuzu, omuzlarınızı, kollarınızı, göğsünüzü, karnınızı, bacaklarınızı, ayaklarınızı…gevşetin.

2. Zihnen Başmelek Rafael, Meryem Ana, Dünya Ana, Kuan Yin, Magdalalı Meryem, Tanrıça İsis, Şifa Melekleri, Büyücü Merlin’i ve Işık Hiyerarşisindeki herkesi çağırın.

3. Bugün meditasyon yapan herkesin – Gezegenin Sevgi Kalbinin açık olduğu her yerde, Ateşin etrafında bir Çember halinde sıralanarak oturmuş olduklarını hayal edin/imgeleyin. Hepiniz tek bir IŞIK Çemberi içindesiniz ve siz tek bir hedefle dolusunuz – bu hedef ise sizin Ateşinizdir ve o her renk Işıkla yanıyor… her an biraz daha çoğalarak….

4. Kendi Çemberinizin içine çocukları olan tüm aileleri ve tüm anne ve babaları davet ediyorsunuz…Yüksek Yardıma ihtiyacı olan çocukları…. Zihnen bu insanlara sarılın, anne ve babalara sarılın, onlara ümit verin, onların kalplerine kendi kalbinizle sarılın….Kutsal Işık Çemberinde tüm bu Ruhlara şunu söyleyin: “HER ŞEY İYİ, ARTIK HER ŞEY ÇOK İYİ OLACAK, SİZİN ÇOCUKLARINIZ ŞİMDİ VE BURADA ŞİFALANIYOR”.

5. Şimdi Dünya Ana, şifa ipostatı gibi, Yüce Ruhunu ifade ediyor ve Sonsuz Ateşin Merkez Işığındaki Varlığını, muazzam bir KRİSTAL KADEH olarak ifade ediyor…Bu Kristal Kadeh – Zümrüt Yeşili, Mor ve Eflatun – Pembe Renklerde Şifa Alevi ile dolu, transmutasyon ve merhamet….Dünya Ana, bu Kadeh üzerinde konik formunda görünen Beyaz Alev ile kendini ifade ediyor. Koninin tepesinden yukarıya doğru parlak beyaz ve mavi yıldırımlar yükselmekte…Bu meditasyonu ve meditasyon yapan herkesin bireysel Varlığını Merkez Manyetik Güneş ve Galaksi Merkezi ile birleştiriyor…. Çemberin merkezindeki Kristal Kadeh sürekli dönüyor, çok renkli Alev şeklinde bu Kadehten çıkan Kutsal Alev Dünyanın Merkezine akıyor ve ayrıca meditasyon esnasında her birinizin, Dünyanın Merkezindeki Eter Varlığı sabitleniyor.

6. Siz, tüm İnsanlık -bir aile gibi , yerlerinizden kalkıp – Dünya Ananın kadehine yaklaştığınızı hayal edin, ellerinizde şifaya ihtiyacı olan hasta çocukları taşıdığınızı imgeleyin….İlk aşamada bizler – İlk Çocukluk enerjileri ile çalışıyoruz. Çocukları, Kristal Kadehteki Kutsal Aleve bırakın ve Işık Çemberinizdeki yerinize geri dönün….Kalp Ateşinize hizalanın ve saf, koşulsuz, kutsal,gerçek Sevgiyi bu Kadehe göndermeye başlayın…Alevin titreşimleri yükseliyor…tüm Dünyanın çocuklarının her bir molekülünün titreşimleri yükseliyor….Daha sonra sadece olanları izleyin ve içinizden tekrarlayın – “KUTSAL RUH”…

7. Kadeh duruyor. Şimdi siz onun saf, şeffaf ateşle dolu olduğunu görüyorsunuz. Çocuklar – şifalanmış ve özgür olarak bu Kadehten çıkıyorlar. Anneler bu kadehe yaklaşıyor ve Şifalanmış olan çocuklarını ellerine alıyorlar. Şimdi siz tekrar kadehe yaklaşabilir ve onun içine bu kez de yaşlı ve yalnız ihtiyarları, tüm kırılan kalpleri, ergen çocukları ve – bu gezegende varlığını sürdürmeye gücü ve sevinci yetmeyen tüm genç insanları yerleştirebilirsiniz….Dünya Ananın harika kadehini tekrar döndürün ve şimdi o, gelecek ay’ın 3’ünde gerçekleşecek olan bir sonraki meditasyona kadar dönsün…

8. Teşekkür edin ve Şifalanmış olan Gezegenin teşekkürlerini ve kutsamasını kabul edin….Bu süreçte siz kendiniz de şifa aldınız, kutsandınız. Birbirinize sarılın ve Harika Şifayı gerçekleştirmiş olan Gerçek Sevgiyi Selamlayın….İnanın! Ve Sır gerçekleşecektir! Bu Ruhsal çalışma muhteşem ve olgunlaşmış meyvelerini verecektir. Ölümcül hastalık gerileyecek, bazıları Harika bir şekilde şifalanacak, bazıları tıbbi müdahale için maddi imkanlara kavuşacak, bazıları Dünyada Kurtuluş İnancı ile dolacak, bazıları Huzura kavuşacak….Dünya ve Evren için her şey önemlidir – her bir yaşam, her bir kalp, her bir adım, her bir nefes….Bu kutsal günde binlerce insana, Ruhun ve Bedenin Şifasını alabilmeleri için fırsat verin… Ve siz kendiniz de istediğinize kavuşacaksınız.

Bu meditasyonu Sen Jermen tebliğ etmiş ve Sefera tebliğ almıştır.

Meditasyonu derleyen: Zehra Usanmaz
Zaman Takımı / Dünya Işık Seti Türkiye Koordinatörü

Continue Reading

MEDİTASYON

AURA TEDAVİ MEDİTASYONU

AURA – BEDEN ETRAFINDA IŞILDAYAN ENERJİ ALANIDIR. ÇAKRALARDAKİ ENERJİNİN YOĞUNLAŞMASI İLE MEYDANA GELİR VE HER BİR ÇAKRA BU AURA ALANININ OLUŞMASI VE İŞLERLİĞİNİN DESTEKLENMESİ İÇİN KATKIDA BULUNUR. (Aura’nın tedavisi ve temiz kalmasını sağlamak için yapılan bir meditasyondur) Ka enerjisinin aktivasyonu Aura-beden etrafında ışıldayan enerji alanıdır. Çakralardaki enerjinin yoğunlaşması ile meydana gelir ve her bir çakra, bu aura alanının oluşması ve işlerliğinin desteklenmesi için katkıda bulunur.

Published

on

By

AURA – BEDEN ETRAFINDA IŞILDAYAN ENERJİ ALANIDIR. ÇAKRALARDAKİ ENERJİNİN YOĞUNLAŞMASI İLE MEYDANA GELİR VE HER BİR ÇAKRA BU AURA ALANININ OLUŞMASI VE İŞLERLİĞİNİN DESTEKLENMESİ İÇİN KATKIDA BULUNUR. (Aura’nın tedavisi ve temiz kalmasını sağlamak için yapılan bir meditasyondur) Ka enerjisinin aktivasyonu Aura-beden etrafında ışıldayan enerji alanıdır. Çakralardaki enerjinin yoğunlaşması ile meydana gelir ve her bir çakra, bu aura alanının oluşması ve işlerliğinin desteklenmesi için katkıda bulunur.

Çakralarınız az açık veya kapalıysa, auranız dumansı ve zayıf hale gelir. Aynı zamanda sağlığınız yerindeyse ve duygusal olarak açıksanız çakralarınız daha açık ve güçlü, yaşam dolu ve enerjik bir auranız olacaktır. Auranız sıkıştırılmış ise, bedeninizden etrafınıza taşan aura alanınızın mesafesi sadece 30-40 cmdir. Eğer auranız çok geniş ise,bedeninizden etrafa 2-800m çapında incelmiş olarak taşacaktır. Bu iki tip auradan hiçbiri ideal değildir. Sıkıştırılmış aura, insanı tutuk yapar, itaatkar ve tecrit edilmiş. Ayrıca böyle duygular hissetmek de böyle bir aura oluşmasına sebep olur. Çok geniş olan aura dikkatsizliğe (odaklanamamaya) sebep olur, gerçeklerden kaçış ve aura alanına girenlerin acılarını, düşüncelerini ve duygularını kendi olgularıymış gibi yaşama eğilimi yaratır. Çok geniş aura çağrıştırdığı olguların yaşandığı neticesindeki tezahür de olabilir. Başka bir deyişle hasta, auranın oluşmuş olan ve varlığının devam etmesi durumunda, onları oluşturan koşulları tezahür ettirme olgusunu da oluşturmaktadır. Biz, auramızın yumurta formunda ve bedenin etrafında – üstünde, altında, arkasında, önünde, yanlarda eşit olarak dağılmasını hedeflemekteyiz. Sayısız deneylerden sonra en optimal auranın çapının  0,6-1m (en çok) olması ve dağılımı da her yöne eşit olması gerektiği kanısına varmıştır. Özellikle çok yoğun nüfusun yaşadığı yerlerde bu ölçülerdeki auranın en uygun ve en rahat olabileceğini kabul edebiliriz. Doğada etrafımızı saran ormanda, gölde, akarsuda bilinçli olarak auramızın genişlemesine izin vermeliyiz. Bu, Yaratıcıdan gelen, Tanrı ile bir olma (ona akma) hissimizi yoğunlaştırmaktadır. Bitkilerle, su ile, doğanın ruhu ile bir olduğumuzu hissediyoruz ve bunun sayesinde sinir sistemimiz huzura kavuşup şifalanıyor. Fakat doğa deneyimlerimizden sonra hemen şehir merkezine ve herhangi başka bir sosyal yere gittiğimizde her zaman auramızı, etrafımızda 0,6-1m (bedenimin dışında) olacak şekilde ”çekmeliyiz”. Eğer auramızı çekmeyi unutursak, hemen kendini hatırlatır. Başka insanların yaşam planları, her ne kadar bizi ilgilendirmese de, içimizde beliriveriyor.

Şimdi auranın arınma ve tedavi sürecine bakalım.

1. Yukarıda belirtilen şekilde topraklanın.

2. Gözünüzü kapatarak bedeninizin etrafındaki alanı hissedin. İlk önce örneğin; sadece nefesinizi auranın içine 30 cm”ye, niyet ederek yayın. Bu bölgede nefes alarak, auranızın nasıl hissedildiğine dair: sıkıştırılmış, yoğun, zayıf ve inceltilmiş veya enerjik ve hafif, olduğu konusunda genel bilgi almaya calışın.

3. Nefes ve imgeleme yardımı ile (ya da algılama veya mesaj alma) auranızın sizin bedeninizden önünüzde ne kadar uzaklıkta bulunduğunu belirleyin.

4. Bedenin yan taraflarını da kontrol ederek auranızın hacmini belirleyin.

5. Şimdi de baş üstünde ve ayak altındaki aurayı hissetmeye calışın. Bu iki alanı kıyaslayın.

6. Nefes, hissetme, imgeleme veya size uygun herhangi başka bir yöntemle arkanızdaki auranızın nasıl bir alan kapladığını belirleyin.

7. Artık auranız hakkında bu kadar bilgiye sahip olduğunuza göre onu 0,6-1m çaptaki bir alanı kaplayacak ve yumurta formunu alacak şekilde düzeltin. Bunu gerçekleştirmek için nefesinizi, imgeleme yeteneğinizi ve açık niyetinizi kullanın. İlk başlarda daha rahat olmak için ellerinizle beden etrafındaki alanı belirleyip, auraya gerekli formu vermek için gerekli yerlerinde kendinize doğru çekiştirin veya tersini yaparak kendinizden itin. Birçoğunuz için düzeltmek demek; onu ”çekmek” ve kenarlarını daha net ve belirgin yapmaktır.

Diğerlerinin ise; aura alanını kendinden ”itmek”, yani gerekli alana yayılabilmesi ve o alanı kaplayabilmesini sağlamaları gerekmektedir. Eğer siz acemiyseniz ayaklarınızın altındaki aurayı hareket ettirmekte zorlanabilirsiniz veya belki hiç hareket ettiremezsiniz. Bu durumda sadece ısrarla devam etmek ve pratik yapmak size yardım edecektir.

8. Etrafınızdaki enerji alanınızı düzeltirken duygularınızın, fiziksel hislerinizin değişimlerine ve süregelen olgunun idrakına dikkat edin.

9. Şimdi tepenizden dökülen ve auranızı delip geçen sıvı ışığın yağmur gibi aktığını imgeleyin. İlk aşamada hiç olmazsa 2 ile 5 dakika sizi ıslatmasına izin verin. İçinizde bıraktığı tüm muhteşem hisleri sindirmeye calışın.

10. Daha sonra auranızın ölçüsünde olan muazzam mor alevi imgeleyin. Tüm auranızı kaplayacak şekilde olsun – ayakların altı dahil. Heyecanlanmayın, bu size hiçbir zarar vermez. Mor alev düşük frekanslı enerjileri yükseltip, varlığın daha doğal halini temsil eden yüksek frekansa dönüştürecektir. Eğer mor alev ile ilk defa çalışıyorsanız alevin içinde sadece bir – iki dakika kalın. Bu metodu kullanırken belki ısınacak ve enerji akımları hissedeceksiniz. Eğer fazla gayret gösterirseniz, eter düzeyde yanan eski enerjilerin etkisi ile ”dolma”, taşma hissedebilirsiniz. Bu yüzden ilk zamanlarda ölçülü yaklaşımı tercih edin; zamanla ve çalıştıkça bu yöntemin kendinize ait kullanım seviyesini elde edersiniz.

11. Bitirdiğinizde mor alevi uzaklaştırın ve gözlerinizi açın. Bu yağmuru ilk defa imgeleyen birçok insan, kendilerini daha iyi, enerjik, duygusal olarak daha ari ve aydın hissettiklerini belirtmişlerdir. Bu uygulama birçok gereksiz ve olumsuz veya sizin zaman içinde ”kendinize yapıştırdığınız” yabancı kaynaklı enerjilerden arınmanızın en basit ve etkili yöntemidir. Ayrıca hastalık tedavileri veya meditasyonlar esnasında bedeninizden serbest bıraktığınız enerjilerin absorbe edilmesinin en iyi yoludur.

Ben bu uygulamayı ilk yaptığımda nefes, duygu, imgeleme ve niyet kullanmıştım ve onları olabildiğince gerçek ve verimli kılmaya çalışmıştım. Siz de size en uygun yöntemleri bularak deneyimleyebilirsiniz.

Kaynak: Amora Guan- YİN ”Pleiadeslilerin Mirası ” kitabından alıntı http://soznanie.org/ 

Rusçadan Çeviren: Zehra Usanmaz

Continue Reading

Trending