Connect with us

TEBLİĞLER

LABİRENT

Varlığınızı sürdürdüğünüz realite /gerçeklik belli enerjisel sınırlamalar dahilinde etkisini mutlak olarak tezahür ettirmektedir. İnsanın var olabildiği en düşük madde yansıması 3.yoğunluk seviyesidir. Labirent, bu yoğunlukta tezahür eder. Zeki şuurun evriminin başlangıç noktasıdır – şuur kutbiyeti oluşması ile başlamaktadır. 

Published

on

 

Varlığınızı sürdürdüğünüz realite/gerçeklik, belli enerjisel sınırlamalar dahilinde etkisini mutlak olarak tezahür ettirmektedir. İnsanın var olabildiği en düşük madde yansıması 3.yoğunluk seviyesidir. Labirent, bu yoğunlukta tezahür eder. Zeki Şuurun evriminin başlangıç noktasıdır – şuur kutbiyeti oluşması ile başlamaktadır.

Labirent, enerjisel bir yapıdır ve canlıdır. Varlık evrimleştikçe, Labirentin belli seviyelerine açılım gerçekleşir. Bunu şöyle anlayabilirsiniz – Labirentin her yeri hareketlidir – dolayısı ile bunu hareketli bloklar/duvarlar ve alanlar/boşluklar olarak düşünebilirsiniz. Devasa blok duvarlar hareketlidir, dolayısı ile bu hareketleri esnasında kapı açarlar. Ana kapılar ve ara kapıları mevcuttur.Ana kapıların açılması, varlığın evrimleşmesindeki frekansının kutbiyeti ile gerçekleşir. Yani oluşmuş olan tüm bu kutbiyeti sembol olarak görebilirsiniz. Ana sembol, varlığa hazır olduğunda gösterilir. Yani öz kutbiyeti, bir Cevher formunu alır, bu da görsel olarak (sizin algınızla) bir sembole dönüşür. Sembol olgusu çok görecelidir – insana göre değişir. Bazılarında bir şekil, bazılarında bir müzik bestesi, diğerlerinde herhangi bir becerinin doruk seviyesine ulaşmak, başkalarında – kendisi ile ilgili konuları aştığını görmek, kendini artık yeni bir insanmış gibi hissedip hareket etmek v.s. Yani, bu sembolü varlık o ana kapıya anahtar olarak uyguladığında kapı açılır ve başka bir realiteye – boşluğa adım atar. (Sembolü kapıya uygulamak – kişinin kazandığı durumunu yaşama uygulamaktır. Bazen o kazanç kristalize olur ve bir özde toplanır – gerçek, çizilmiş bir sembol gibi. O zaman kişinin bunun ne anlama geldiğini çözmesi gerek.)

O realite henüz boştur, kişi onu kendisi form eder. Bir realite alanına benzer frekanslar geçiş yaptığı için (benzer enerji varlıklarının frekansı ortalama dar bir yelpazededir – örneğin bir alana toplanan varlıklar ortalama 20-40 frekans aralığında ise 50 frekansı taşıyan bir varlık bu alana sadece istisna dahilinde girebilir (rehber, peygamber, v.s.) O realiteyi hepsinin ortak bilinci form etmeye başlar. Bu varlıkların kutbiyet alanları da kendi içinde farklı farklı olduğu için o yeni realitede onların becerileri doğrultusunda form olur.

Yeni Dünyalar böyle kurulur. Daha sonra Evrim kutbiyeti devam eder. Belli bir varlık kitlesi, belli bir kutbiyete ulaştığında, onlar da diğerlerinden ayrılır ve bu ortak alan içerisinde yukarıya doğru bir realite kurmaya başlar – yani Labirentin duvar yüksekliğini keşfetmeye başlarlar. Buna “Yükseliş” deriz – bulunduğunuz şu andaki evre de böyle bir yükseliş evresidir. Bu aşamada aynı alanda ancak enerjisel olarak daha yukarıda olurlar. Yani yukarıya çıkarken kendilerini besleyecek ek bir kaynak bulurlar. Şöyle ki yukarıya doğru hareket ettiklerinde bulundukları alan, artık hacim aldığından onlar total alanın kübik enerjisini yaşamaya / almaya başlarlar. Bu da onlara daha büyük bir eylem sahası ve kutbiyeti sağlar. Onlar artık farklıdır – ellerinde daha çok eylem aracı mevcuttur – örneğin enerji ve bunun nasıl elde edileceği konusunu öğrenmeye başlarlar. Böylece bir üst Labirent seviyesine geçişi – Labirentin duvarının gerçek yüksekliğine ulaştıklarında bilirler. O seviyeye geldiklerinde yine total ÖZ’e dönüşen deneyim büyük sembolü teslim eder ve bir sonraki Labirent boşluğuna girerler. Bu arada Labirentin duvar yüksekliğini – yani YÜKSELİŞİ keşfetmeye başladıklarında her bir gıdım yükseliş seviyesi yine sembollerle sabitlenir. Bu yüzden yukarıya çıkış başladığında, varlık yükseliş deneyimlerini sembol üzerinden sabitler, sembol tebliğ alır. Bunların bazıları bireyseldir, bazıları ise toplumsaldır.

Labirent canlıdır ve ustaların ustalığını sabitlemeleri için teste tabi tutar. Hareket eder ve bu hareket esnasında kazanılmış olanı/hak edilmiş olanın alanını kapatır ancak hemen yanı başında yeni eşdeğer bir hak alanı açar. Bu alan kazanılmış olan alan ile aynı değerdedir ancak yapısı farklı olabilir. Usta, bu kapanan alanı kayıp olarak değerlendirirse ustalığını sabitleyememiş demektir. Yorgunluk, bezginlik, öfke, korku, ümitsizlik duygularının içinde ne kadar derine girerse o kadar durumunu sabitleyemez ve ustalıktan düşer. Aslında terk ettiği alan ile aynı değer frekansı taşıyan yeni açılmış olan alana atlayamaz. Eski alanın temel kaidesi üzerine düşer. Realiteyi olduğu gibi göremez. Kutbiyeti ters kutbiyet alır ve artık farklı kutbiyet sahası seçebilir, yani negatif kutbiyeti seçer. Seçilmiş olan negatif kutbiyette var olabilmek sadece kişinin kendi frekansı ve beklentileri, planı algılayışı, Labirenti görüşü şekline bağlı olarak gerçekleşir – form olur. Bu Yeni Realitede Labirentin farklı bir bölümüne atlamıştır – Gölgeler bölümüne. Bu bölümde Labirentin artık sadece VAR OLABİLMESİ için çalışır. Aşılması için belirlediği ilk programı terk etmiştir. Labirentin içinde diğer varlıkları tutmaya çalışır. Labirent Sistemine hizmet etmeye başlar. Diğer varlıkların Evriminde sınayıcı tarafa geçmiştir, sınavı sunan olur. Yine Plana hizmet etmektedir ancak bu sefer Planın sadece lokal Sistemine hizmet eder ve diğer varlıkların sistem içinde kalmaları için tuzaklar kurmaya – oluşturmaya başlar.

Ustalığı artık Gölgelerin Ustalığı olmuştur. Bütün bunlar da – bir gün Labirentin gerçek manasını idrak etmesi ve daha önce yaşadıklarını / deneyimlerini hatırlaması ile son bulur.
Sizlerin Realitenizin Labirent seviyesi 7.yoğunluğa kadar devam eder. Daha sonra farklı bir Evrim Planına geçiş gerçekleşir.

Aktif Zeki Şuur
26.12.2015

Zehra Usanmaz

TEBLİĞLER

TANRISALLIK OKULU DERSLERİNDEN

Evrimin belli aşamalarında maddeyi evrimleştiren “Zeki” kitle tarafından belirlenen “oyun” kuralları frekansları düşük olduğunda, o alandaki Gelecek frekansları da düşer (kötü gelecek form olur). Matriks’in yazılımının lineer formu doğrultusunda gelecek yoğunluk frekansları, o andaki dünya gezegeni giriş seviyesi frekanslarından daha düşük olur.

Published

on

By

 

Evrimin belli aşamalarında maddeyi evrimleştiren “Zeki” kitle tarafından belirlenen “oyun” kuralları frekansları düşük olduğunda, o alandaki Gelecek frekansları da düşer  (kötü gelecek form olur). Matriks’in yazılımının lineer formu doğrultusunda gelecek yoğunluk frekansları, o andaki dünya gezegeni giriş seviyesi frekanslarından daha düşük olur.

Böyle bir alanda ileriye evrim yapılabilmesi için o alana başka yüksek frekans alanlarından varlıklar gelmeye başlar. Ancak gezegenin düşük giriş frekansı ile taşıdıkları yüksek frekansların senkronize olabilmesi ve ve dünyaya giriş yapabilmeleri için bu varlıkların bireysel frekansları düşer ve bundan dolayı enerjilerinin bir kısmını kaybederler ve unutkanlık sürecine düşerler.

Korkunç bir yıkım gerçekleşir. Bu varlıkların duygusal bedenleri bozulur ve bu durum bu insanları Birey olarak form eden bileşenlere böler. Yani BİZ formu, BEN formuna dönüşür.

Bulunduğumuz bu yoğunluk seviyesinde var olan her bir insanın bireysel psikolojisinde böyle bileşenler mevcut. Bu bileşenler sayesinde frekansı düşük alanlarda, bu alanların frekanslarını yükseltmek için ve iyi bir gelecek oluşturmak için insanın bu kendi bileşenlerini kusursuz olarak dengelemesi gerekmektedir. Bu bileşenler şöyledir:
İÇSEL SAVAŞÇI
İÇSEL BİLGE
İÇSEL EMEKÇİ
İÇSEL ÇOCUK

Bunların aralarındaki blokajların kaldırılması ve dengelenmesi kusursuz kimliği oluşturacak ve gelecek iyi olarak form olacaktır… Daha sonraki aşama da: kişiliği egodan silmek olacaktır. İşte o zaman Ben Biz’e dönüşecek ve insan Yükselmiş Usta aşamasına geçebilecektir.

TANRISALLIK OKULU DERSLERİNDEN tebliğdir.
01.10.2025
Zehra Usanmaz

Continue Reading

TEBLİĞLER

TANRISALLIK OKULU 2. DERSLERİNDEN

Bizim evrenimizde 12 boyut mevcuttur; bunların her birinde de 12 ton vardır. Ölümden sonra biz dördüncü boyutun üçüncü ve dördüncü ton’una gidiyoruz. Bu ton’larda biz hala ışık ve karanlık illüzyonu içerisindeyiz ve bu kutupların var olması aşamasını uzatmaktayız. Ancak yükseliş durumunda biz bu tonları geçip Beyaz Kardeşlik kavramı alanlarına geçebiliyoruz.

Published

on

By

Bizim evrenimizde 12 boyut mevcuttur; bunların her birinde de 12 ton vardır. Ölümden sonra biz dördüncü boyutun üçüncü ve dördüncü ton’una gidiyoruz. Bu ton’larda biz hala ışık ve karanlık illüzyonu içerisindeyiz ve bu kutupların var olması aşamasını uzatmaktayız. Ancak yükseliş durumunda biz bu tonları geçip Beyaz Kardeşlik kavramı alanlarına geçebiliyoruz.
Yaşam nehri orta gökleri yüksek göklerden ayırmaktadır. Yükselirken biz dünyada var olmanın orta ve yüksek seviyelerinin sınırlarını aşıyoruz. Bu nehir Sevginin yoğunlaşmış formudur. Onun içinden geçerek biz ebediyen değişiyoruz. İşte bu: gerçek vaftizdir. Eğer dönmeye ve insanlar arasında yaşamaya karar verirsek, artık eskisi gibi olamayız…

Tanrısallık Okulu 2. derslerinden
Zehra Usanmaz
Sistem sahibi

Continue Reading

TEBLİĞLER

Çekici Güç İRADE’dir…

Kişilik, tüm enkarnasyonlarda elde etmiş olduğumuz bir kriter. Kimlik ise; o anda yaşadığımız enkarnasyonda oluşturduğumuz kriterdir. Kişilik dengesiz de olabilir, dengeli de olabilir. Bu, ışığın ve karanlığın içimizde barındırdığımız dengesi ve seçtiğimiz dengeler doğrultusunda gidebilir.

Published

on

By

 

Kişilik, tüm enkarnasyonlarda elde etmiş olduğumuz bir kriter. Kimlik ise; o anda yaşadığımız enkarnasyonda oluşturduğumuz kriterdir. Kişilik dengesiz de olabilir, dengeli de olabilir. Bu, ışığın ve karanlığın içimizde barındırdığımız dengesi ve seçtiğimiz dengeler doğrultusunda gidebilir. Yani insan temiz bir kağıt gibi gelir dünya deneyimine, bu kimlik olsun. Ancak bu kitabın, sayfanın önceden yazılmış sayfaları kişiliktir. Bu öncekiler ille de altın mürekkeple yazılmayabilir, yani kişilik ilahi etiği taşımayabilir. O zaman sansara devam eder. Kişi; doğum/ölüm zincirini kıramaz. Ancak ışık taşıyabilecek frekansı belli bir seviyeye geldiğinde, ölümsüzlük gerçekleşir.

İşte, gelmiş olduğu evrim seviyesi, olması gereken seviyeden farklı ise ve en son bulunduğu yaşamda “yukarıda” kendini düzeltmek için yaptığı kontratlardan farklı davranıyorsa, kimlik ve kişilik bölünmesi yaşanır çünkü frekanslar kaos frekansıdır, gel gitleri çoktur. Stabil tutunamaz insan, yüzeysel yaşar.

Buradaki tek çekici, İRADE’dir. İnsanı ileriye ve dengeye götürebilecek tek çekici!!!!

İrade kullanan insan 3K’yı özümseme/asimile etme fırsatı yakalar. Ancak desteğe ihtiyacı olur. Bu destek de AİDİYET, TESLİMİYET, İNANÇ olgularından geçer ki, bunlar duygu beden ile de bağlantılıdır, yani HİS ile, yani kalbin ötesine bağlanır. Birçok insan, bilgi bilmeden, sadece burası aracılığı ile evrim yapar.

Zehra USANMAZ

Continue Reading

Trending