Connect with us

TEBLİĞLER

MATERYALİZASYON – MADDEYE GİRİŞ

Çağdaş bilimin sizlere sunduğu elektronun yapısı teorisi bir kademeye kadar doğrudur. Bildiğiniz gibi elektron kendi titreşimi ve devinimi sayesinde maddenin yapısını belirler. Elektronun titreşimi ve devinimini belirleyen şey ise onun içsel alanında örülmüş olan enformasyondur. Maddenizde bu kimya olarak belirir. Elementlere yüklenmiş olan, iç alanlarının yazılım matrixi o elementin türünü belirler.

Published

on

Çağdaş bilimin sizlere sunduğu elektronun yapısı teorisi bir kademeye kadar doğrudur. Bildiğiniz gibi elektron kendi titreşimi ve devinimi sayesinde maddenin yapısını belirler. Elektronun titreşimi ve devinimini belirleyen şey ise onun içsel alanında örülmüş olan enformasyondur. Maddenizde bu kimya olarak belirir. Elementlere yüklenmiş olan, iç alanlarının yazılım matrixi o elementin türünü belirler.
Bulunduğunuz AN/ZAMAN bandı İNSAN ırkının evrimi için kurgulanmıştır. Bu durumda insan harici varlıklar için bulunduğunuz yaşam alanı bir yere kadar destekleyici ancak taşıyabilirlik potansiyeli aşıldığında – toksiktir. Her şey insanın ihtiyacı ve evrim gereksinimi yönünde kurgulanmış, tasarlanmıştır. Örneğin; oksijen ve hidrojen suyun yapı taşları olarak sizin için can taşırken, uzayda varlığını sürdüren başka varlıklar için toksiktir. Bu durumda sizin varlık alanınızdaki her şey, her kurgu, her ilim ve bilim sadece sizin alanınıza aittir. Başka varlık alanlarında eşleşen bilgilerle karşılaşabilirsiniz ancak o sadece dar bir bant üzerinden gerçekleşir. Yani başka varlıkların gerçeği de sizin için bir kısım taşıyıcı olabilir ancak genel alan eyleminde toksiktir. Sizler kendi koşullarınız ve alan yapınızın dahilinde emniyettesiniz. Örneğin; uzaya çıkan bir insan ancak koruma kalkanı dahilinde uzay alanında varlığını sürdürür. O koruma kalkanı/uzay elbisesi, insanın varlığını sürdürebilecek alanın kurgusunu taşır. Yani insan, uzay alanında varlığını sürdürürken kendi alanının içerisinde yaşar. Alan içinde alandan bahsedebiliriz. Tezahür etmiş olan varlığınızın aleminde her şey alanlardan ibarettir.
ALAN – CANLI TAŞIYICI TEMELDİR . 
Nasıl ki varlığın evrimi aslında tek bir yasa üzerinden gerçekleşiyorsa, alanların varlığı ve çeşitliliği de tek bir ana varlık alanı üzerinde gerçekleşir. İnsanın evriminin YASASI – DENGE ve DÜZEN YASASIDIR. Bu yasanın – insanın evrim seviyesine göre etkisinde olduğu alt yasaları mevcuttur. Bunların etki sayısı kişinin evrimi doğrultusunda değişir. Örneğin 3.yoğunluk seviyesinin en alt basamağında olan bir insan en çok yasa etkisindedir. Bunlar 36 yasaya kadar çıkar. Bu varlık her bir yasa ihlalinde karma sürecine girer. Bu durum o insanın yaşam çarkını oluşturur ve yaşam çarkı eylem süreci doğrultusunda defalarca tekrarlanan öğrenme deneyimleri / yaşamları başlar.
İnsan ne kadar evrim geçirip kutbiyetini yükseltmişse, o kadar etki yasası sayısı azalır ve insan daha büyük alanlarda eylem yapmaya başlar. Şu anda insan varlığını sürdürdüğü ve ana taşıyıcı olan en büyük alan – MAAT  – DENGE ALANIDIR . Bu alan kendi içerisinde birçok başka alan içerir. Örneğin; DÜZ ATMA ALANLARI gibi birçok başka alanlar içerir. Evrim sürecinde insan her bir alanda deneyim yapabilir. Alanlar, kendi matrix alanı yazılımına sahipler ve canlıdırlar. Bu alanlar üzerinde eylem yapıldığında insanın evrimi, alanın da desteğinden dolayı daha hızlı olur.
Alan bilgileri daha önce verilmişti. Şimdilik bu kadar.
Maat Alanı, Anadolu Misyonu – Sirius Evrim Programı
01.07.2016, 12:12
Tebliğ alan: Zehra Usanmaz

TEBLİĞLER

TANRISALLIK OKULU DERSLERİNDEN

Evrimin belli aşamalarında maddeyi evrimleştiren “Zeki” kitle tarafından belirlenen “oyun” kuralları frekansları düşük olduğunda, o alandaki Gelecek frekansları da düşer (kötü gelecek form olur). Matriks’in yazılımının lineer formu doğrultusunda gelecek yoğunluk frekansları, o andaki dünya gezegeni giriş seviyesi frekanslarından daha düşük olur.

Published

on

By

 

Evrimin belli aşamalarında maddeyi evrimleştiren “Zeki” kitle tarafından belirlenen “oyun” kuralları frekansları düşük olduğunda, o alandaki Gelecek frekansları da düşer  (kötü gelecek form olur). Matriks’in yazılımının lineer formu doğrultusunda gelecek yoğunluk frekansları, o andaki dünya gezegeni giriş seviyesi frekanslarından daha düşük olur.

Böyle bir alanda ileriye evrim yapılabilmesi için o alana başka yüksek frekans alanlarından varlıklar gelmeye başlar. Ancak gezegenin düşük giriş frekansı ile taşıdıkları yüksek frekansların senkronize olabilmesi ve ve dünyaya giriş yapabilmeleri için bu varlıkların bireysel frekansları düşer ve bundan dolayı enerjilerinin bir kısmını kaybederler ve unutkanlık sürecine düşerler.

Korkunç bir yıkım gerçekleşir. Bu varlıkların duygusal bedenleri bozulur ve bu durum bu insanları Birey olarak form eden bileşenlere böler. Yani BİZ formu, BEN formuna dönüşür.

Bulunduğumuz bu yoğunluk seviyesinde var olan her bir insanın bireysel psikolojisinde böyle bileşenler mevcut. Bu bileşenler sayesinde frekansı düşük alanlarda, bu alanların frekanslarını yükseltmek için ve iyi bir gelecek oluşturmak için insanın bu kendi bileşenlerini kusursuz olarak dengelemesi gerekmektedir. Bu bileşenler şöyledir:
İÇSEL SAVAŞÇI
İÇSEL BİLGE
İÇSEL EMEKÇİ
İÇSEL ÇOCUK

Bunların aralarındaki blokajların kaldırılması ve dengelenmesi kusursuz kimliği oluşturacak ve gelecek iyi olarak form olacaktır… Daha sonraki aşama da: kişiliği egodan silmek olacaktır. İşte o zaman Ben Biz’e dönüşecek ve insan Yükselmiş Usta aşamasına geçebilecektir.

TANRISALLIK OKULU DERSLERİNDEN tebliğdir.
01.10.2025
Zehra Usanmaz

Continue Reading

TEBLİĞLER

TANRISALLIK OKULU 2. DERSLERİNDEN

Bizim evrenimizde 12 boyut mevcuttur; bunların her birinde de 12 ton vardır. Ölümden sonra biz dördüncü boyutun üçüncü ve dördüncü ton’una gidiyoruz. Bu ton’larda biz hala ışık ve karanlık illüzyonu içerisindeyiz ve bu kutupların var olması aşamasını uzatmaktayız. Ancak yükseliş durumunda biz bu tonları geçip Beyaz Kardeşlik kavramı alanlarına geçebiliyoruz.

Published

on

By

Bizim evrenimizde 12 boyut mevcuttur; bunların her birinde de 12 ton vardır. Ölümden sonra biz dördüncü boyutun üçüncü ve dördüncü ton’una gidiyoruz. Bu ton’larda biz hala ışık ve karanlık illüzyonu içerisindeyiz ve bu kutupların var olması aşamasını uzatmaktayız. Ancak yükseliş durumunda biz bu tonları geçip Beyaz Kardeşlik kavramı alanlarına geçebiliyoruz.
Yaşam nehri orta gökleri yüksek göklerden ayırmaktadır. Yükselirken biz dünyada var olmanın orta ve yüksek seviyelerinin sınırlarını aşıyoruz. Bu nehir Sevginin yoğunlaşmış formudur. Onun içinden geçerek biz ebediyen değişiyoruz. İşte bu: gerçek vaftizdir. Eğer dönmeye ve insanlar arasında yaşamaya karar verirsek, artık eskisi gibi olamayız…

Tanrısallık Okulu 2. derslerinden
Zehra Usanmaz
Sistem sahibi

Continue Reading

TEBLİĞLER

Çekici Güç İRADE’dir…

Kişilik, tüm enkarnasyonlarda elde etmiş olduğumuz bir kriter. Kimlik ise; o anda yaşadığımız enkarnasyonda oluşturduğumuz kriterdir. Kişilik dengesiz de olabilir, dengeli de olabilir. Bu, ışığın ve karanlığın içimizde barındırdığımız dengesi ve seçtiğimiz dengeler doğrultusunda gidebilir.

Published

on

By

 

Kişilik, tüm enkarnasyonlarda elde etmiş olduğumuz bir kriter. Kimlik ise; o anda yaşadığımız enkarnasyonda oluşturduğumuz kriterdir. Kişilik dengesiz de olabilir, dengeli de olabilir. Bu, ışığın ve karanlığın içimizde barındırdığımız dengesi ve seçtiğimiz dengeler doğrultusunda gidebilir. Yani insan temiz bir kağıt gibi gelir dünya deneyimine, bu kimlik olsun. Ancak bu kitabın, sayfanın önceden yazılmış sayfaları kişiliktir. Bu öncekiler ille de altın mürekkeple yazılmayabilir, yani kişilik ilahi etiği taşımayabilir. O zaman sansara devam eder. Kişi; doğum/ölüm zincirini kıramaz. Ancak ışık taşıyabilecek frekansı belli bir seviyeye geldiğinde, ölümsüzlük gerçekleşir.

İşte, gelmiş olduğu evrim seviyesi, olması gereken seviyeden farklı ise ve en son bulunduğu yaşamda “yukarıda” kendini düzeltmek için yaptığı kontratlardan farklı davranıyorsa, kimlik ve kişilik bölünmesi yaşanır çünkü frekanslar kaos frekansıdır, gel gitleri çoktur. Stabil tutunamaz insan, yüzeysel yaşar.

Buradaki tek çekici, İRADE’dir. İnsanı ileriye ve dengeye götürebilecek tek çekici!!!!

İrade kullanan insan 3K’yı özümseme/asimile etme fırsatı yakalar. Ancak desteğe ihtiyacı olur. Bu destek de AİDİYET, TESLİMİYET, İNANÇ olgularından geçer ki, bunlar duygu beden ile de bağlantılıdır, yani HİS ile, yani kalbin ötesine bağlanır. Birçok insan, bilgi bilmeden, sadece burası aracılığı ile evrim yapar.

Zehra USANMAZ

Continue Reading

Trending