Connect with us

TEBLİĞLER

YENİ YÜKSELİŞ ÇAKRALARI

Dünyanın Titreşimlerinin ve insanların Bilinç Seviyesinin yükselmesi doğrultusunda , insanın Enerji Merkezlerindeki titreşimlerin değişimi gerçekleşiyor:
Yeni Zamanın varlığını yansıtan Çakralar açılıyor ve tüm enerji merkezlerin Işık doluluğu değişiyor.
Bizim dünyamıza bu konu ile ilgili bilgiler değişik Işık kaynaklarından gelmektedir , ancak hala bizim her günkü gerçeğimiz olmamıştır .

Published

on

Dünyanın Titreşimlerinin ve insanların Bilinç Seviyesinin yükselmesi doğrultusunda, insanın Enerji Merkezlerindeki titreşimlerin değişimi gerçekleşiyor:
Yeni Zamanın varlığını yansıtan Çakralar açılıyor ve tüm enerji merkezlerin Işık doluluğu değişiyor.
Bizim dünyamıza bu konu ile ilgili bilgiler değişik Işık kaynaklarından gelmektedir, ancak hala bizim her günkü gerçeğimiz olmamıştır.
Çakralarınızın Renk Yelpazesini genişçe açmanız için davet ediyoruz, Çakralarınızda yeni Renkleri aktive ederken, Yeni Zamanın Çakralarını bilinçli olarak kendi enerji alanınıza hizalayın.
1. Bizim KÖK Merkezimiz daha önce Dünyanın Çekirdeğinin Ateş Kırmızısı Rengini taşırdı. Şimdi onda yeni bir açı ve yeni bir renk belirmiştir – Gezegenimizin Rengi – MAVİ.
2. SAKRAL Merkezimiz daha önce Turuncu Rengi tezahür ettiriyordu, şimdi – YUMUŞAK SARI  (bakır rengine yakın). Bu Yeni Zamanın Renklerinden bir tanesidir.
3. Güneş SİNİRAĞI’mız daha önce SARI olan rengini – KIRMIZI ‘ ya dönüştürüyor ve bizim Enerjetik Kozamızdaki Vurgusunu kaybediyor.
4 . Vurgu KALP Merkezi tarafına doğru kayıyor ve o da rengini PEMBE’ye değiştiriyor.
5. Yeni Zamanın Çakrası – TİMUS Güçlü tezahürünü başlatıyor, kendisi, bizim
TİMUS bezimizin açılımının iz düşümünün tezahürüdür. O, göğüs kafesimizin ön tarafında bulunmaktadır. Eğer siz, elinizi gevşetip hafifçe elinizle göğsünüze vurursanız – parmaklarınız şaşırmadan onun üzerine denk gelecektir.
Rengi AÇIK FİRUZE Rengidir, ancak çok büyük yoğunluğu mevcuttur, doludur!
Yeni titreşim seviyesine tamamen geçiş aşamasında, bizim Enerjetik Kozamızdaki Vurgu bu merkezin bölgesine taşınacaktır. Daha doğrusu – Kalp Merkezi ve TİMUS o kadar açılacaklar ki, BİR’in enerjisini tezahür ettirerek, bir bütünün içinde birbirlerine karışacaklar…
Bizim Ruhsal Bedenlerimizin hafızasında bu çakranın bilgileri mevcut. Son zamanlarda Bizde bazı DNA kodlarının aktive olması aşamasında, bu çakra aşamalı olarak aktive olmaya başlamıştır. Değişik Ruhsal Akımlar ve Okullarda onu farklı farklı isimlendiriyorlar:
Tanrısal Kalp…..Elmas Kalp……Lotus Kalbi……ama bu merkezin açılma gerekçesi aynı – Tanrısal Sevginin Tezahürü….
6. BOĞAZ Merkezinin açılması bizi, Yolumuzda kendimizi Tam İfade Etmeye götürecektir. Onun yeni rengi – Yoğun MOR IŞIK!
Merkezlerimizi Yeni Renklerle aktive ederek – biz sadece onlara sonuçta çıkmaları gereken titreşimi kodluyoruz….. ancak bu hemen gerçekleşmemektedir- her merkez Yeni Işık Titreşimine “olgunlaşması ” gerekmektedir…..
BOĞAZ – Bizim en hassas merkezimiz olduğuna göre ( en fazla kirlenmeye, büzülmeye ve blokaja mağruz kalır )-  onu öncelikle çok parlak, temiz, Mavi renk titreşimleri seviyesine çıkarmamız gerekmekte, maksimum açmak ve etrafındaki alanı sağlamlaştırmak gerekmektedir…..
7. Bizim Enerji Bedenlerimizdeki Titreşimlerin Yükselmesi doğrultusunda – YÜKSELİŞ Çakrası aktive olmaktadır…….O, kafatasımızın temelinde – başımızın arkasındaki hafif oyukta bulunmaktadır.
Elinizin parmakları ile başınızın arka kısmını tutun – bas parmağınız tam oraya değecektir.
Başınızı gevşetin ve onu parmaklarınız ile öne arkaya doğru sallayın, çakraya, enerjisini tezahür ettirme şansı verin.
YÜKSELİŞ Çakrasının rengi – Yoğun MÜRDÜM Rengine dönen Al Işık ( Al kırmızı ve Mor renkleri arasındaki dar bir yansıma spektrumu)!
* * * Aslında – tüm çağdaş Renkler IŞIK kalitesini daha cok ifade ediyorlar. Onlarda Hacim mevcuttur.
8. Şimdi , başımızın merkezinde olan Hipofiz Bezinin güçlü olarak aktive olma zamanıdır.
O, yoğun Zümrüt Yeşili Işın yaymakta ve katmanlara ayrılmaktadır. Tamamen açılma anına yaklaştığında o GÖKKUŞAĞI PARLAMASI tezahür ettirecektir…. O aşamaya kadar, sadece size ait olan değişik yansımalar mümkündür….
9. Taç Çakrası tamamen BEYAZ IŞIK ile ifade eder kendini.
10. RUH’un Çakrası – KRİSTALİMSİ- ŞEFFAF. Onun prana baloncukları ile tamamen dolu olduğunu belirtebiliriz. O, başımızın bir karış üstünde bulunmaktadır.
Birçoğunuz onu ALFA adı ile bilirsiniz . Yüksek BEN’ inizle bağlantıyı desteklemektedir.
11. Yeni Zamanın Enerjileri bizde MESİH BİLİNCİ ÇAKRASINI aktive ediyor – o, başımızın iki karış üzerindedir. Rengi – NAZİK – SEDEF rengindedir…..
Bizim Galaksimizin bilincinin enerjilerini yansıtmaktadır… ( Belki de tüm Evrenimizin ! )
Bizim YILDIZ (Varlıksal) BEN’imizle bağlıdır.
12. Şu anda bizlerde BEN VARLIĞIM Çakrası uyanmakta ve aktive olmaktadır…..O, Yaratıcıyı kendimizde kabullenme seviyesini yansıtıyor ve bizi, bizim Tanrısal Ben’imizle bağlıyor…..
Başımızın üstünde üç karış yukarıdadır. Siz onu, elinizi başınızın üstüne kaldırdığınızda ve biraz daha yukarıya doğru birkaç santim zorladığınızda elinizle hissedebilirsiniz.
Başka bir enerjinin varlığını hissettiğinize dair bir his uyanacaktır – hafif serinlik….rüzgar… Hafif uyuşma….hareket….
Ben VARLIĞIM Çakrasının rengi – ALTIN Işıltılı – Parlayan…..
13. Tüm enerji merkezlerinin açılmasından sonra , enerji akımı aşağıya doğru akar ve Dünya ÇAKRASINI aktive eder, o da ayaklarınızın bir karış altındadır.
Bir çoğunuz bu çakrayı OMEGA olarak bilir. Rengi – KAHVERENGİ ( çok koyu değil).
Daha önce bu çakra koyu siyah humuslu toprak rengine sahipmiş…..Eğer aktivasyonlar esnasında bu renk belirginleşirse – korkmayın….dünya merkezi için bu normaldir…..o henüz daha hizalanmadı….frekansa yeni titreşimleri sürekli uygulayarak ona yardım edin…..
Yeni çakraların Aktivasyonu ve Işık Renklerinin inisiasyonu , yeniye açık olan, titreşimlerini yükselten ve evrim aşamasında Gezegen ile beraber hareket etmeye hazır olan insanlar için , spontane olarak gelişmektedir.
Titreşimlerin yükselmesi Dünya ile hizalanmaya bağlıdır , onun hizalanması, dünya görüşünün genişlemesi ve kendi imkanları ile ilgili görüşler, DNA kodlarının Aktivasyonu ve kendinde “kurban “olma durumunun şifalandırılması ve Yaratıcı bilincini kabullenme….
Birçok insanda 1.-2.-3 . çakralar artık rengini değiştirmiş veya periyodik olarak değiştirmektedirler….
Bunun normal olduğunu bilmeden onlar çakraya eski rengini geri getirmeye çalışmaktadırlar. …
Bu yüzden bu konuyu mutlaka konuşma gereksinimi doğmuştur!
Bu eylemlerle , bu süreçlere daha cok farkındalık getirmenizi ve onu kendi enerjisel yapınızda onaylamanızı öneriyoruz.
Yalnız ,siz idrak etmelisiniz ki, bu süreç daha önce var olan 8 Gökkuşağı Rengi temel aşamasında gerçekleşir, içimizde onların ek renk spektrumu ve sınırların açılımı gerçekleşir.
Aşamalı olarak değişim süreci veya çakraların renk yelpazesinin genişlemesi ve yeni renklerin tamamen sabitlenmesi doğal olarak gerçekleşmeli ve sizin alanınızda ahenkle akmalıdır….
Eğer çakra tamamen hazır değilse (arınmamış, hafifletilmemiş) , o zaman biz onu bunu yapmaya zorlayamayız ! Çakralardaki yeni renkleri şimdi aktive ederek- biz onlara yeni titreşim frekansları yerleştiriyoruz, ki sizin içinizdeki veya etrafınızı saran alandaki en küçük frekans yükselmesinde onlar kendini hizalayabilsinler…..
İleride çakra arınma ve açma ve aktivasyonlarla çalışırken sadece yeni renkleri davet ediniz…ancak eğer sizin iç ekranınıza çakra rengi ısrarla önceki gibi geliyorsa – onu zorlamayın…
Onun imkanlarını maksimum kullanarak , önceki renk ile çalışın …..
Çakranız dengelendiğinde , o  yeni renge geçmeye hazır olacaktır…
Aktivasyonlarla belirtilen renkler haricinde de çakranız başka renk tezahür ettirebilir-
her şeyi olduğu gibi kabul edin…bu sizin çakranızın geçiş Rengidir …bu renkle onu maksimum doldurun….
Ve o daha ileriye transforme olacaktır- değişecektir……bu sürece yaratıcı yaklaşın….Çakraların yeni titreşim renkleri -içinizdeki bilincin yeni seviyeye geçişinin en önemli aşamalarından birisidir…..
Eğer içinizde böyle bir Aktivasyona – Tamamen EVET diye hissediyorsanız, katılın……
2011 yılında tebliğ alınmıştır.
Sefera / Zehra Usanmaz

TEBLİĞLER

TANRISALLIK OKULU DERSLERİNDEN

Evrimin belli aşamalarında maddeyi evrimleştiren “Zeki” kitle tarafından belirlenen “oyun” kuralları frekansları düşük olduğunda, o alandaki Gelecek frekansları da düşer (kötü gelecek form olur). Matriks’in yazılımının lineer formu doğrultusunda gelecek yoğunluk frekansları, o andaki dünya gezegeni giriş seviyesi frekanslarından daha düşük olur.

Published

on

By

 

Evrimin belli aşamalarında maddeyi evrimleştiren “Zeki” kitle tarafından belirlenen “oyun” kuralları frekansları düşük olduğunda, o alandaki Gelecek frekansları da düşer  (kötü gelecek form olur). Matriks’in yazılımının lineer formu doğrultusunda gelecek yoğunluk frekansları, o andaki dünya gezegeni giriş seviyesi frekanslarından daha düşük olur.

Böyle bir alanda ileriye evrim yapılabilmesi için o alana başka yüksek frekans alanlarından varlıklar gelmeye başlar. Ancak gezegenin düşük giriş frekansı ile taşıdıkları yüksek frekansların senkronize olabilmesi ve ve dünyaya giriş yapabilmeleri için bu varlıkların bireysel frekansları düşer ve bundan dolayı enerjilerinin bir kısmını kaybederler ve unutkanlık sürecine düşerler.

Korkunç bir yıkım gerçekleşir. Bu varlıkların duygusal bedenleri bozulur ve bu durum bu insanları Birey olarak form eden bileşenlere böler. Yani BİZ formu, BEN formuna dönüşür.

Bulunduğumuz bu yoğunluk seviyesinde var olan her bir insanın bireysel psikolojisinde böyle bileşenler mevcut. Bu bileşenler sayesinde frekansı düşük alanlarda, bu alanların frekanslarını yükseltmek için ve iyi bir gelecek oluşturmak için insanın bu kendi bileşenlerini kusursuz olarak dengelemesi gerekmektedir. Bu bileşenler şöyledir:
İÇSEL SAVAŞÇI
İÇSEL BİLGE
İÇSEL EMEKÇİ
İÇSEL ÇOCUK

Bunların aralarındaki blokajların kaldırılması ve dengelenmesi kusursuz kimliği oluşturacak ve gelecek iyi olarak form olacaktır… Daha sonraki aşama da: kişiliği egodan silmek olacaktır. İşte o zaman Ben Biz’e dönüşecek ve insan Yükselmiş Usta aşamasına geçebilecektir.

TANRISALLIK OKULU DERSLERİNDEN tebliğdir.
01.10.2025
Zehra Usanmaz

Continue Reading

TEBLİĞLER

TANRISALLIK OKULU 2. DERSLERİNDEN

Bizim evrenimizde 12 boyut mevcuttur; bunların her birinde de 12 ton vardır. Ölümden sonra biz dördüncü boyutun üçüncü ve dördüncü ton’una gidiyoruz. Bu ton’larda biz hala ışık ve karanlık illüzyonu içerisindeyiz ve bu kutupların var olması aşamasını uzatmaktayız. Ancak yükseliş durumunda biz bu tonları geçip Beyaz Kardeşlik kavramı alanlarına geçebiliyoruz.

Published

on

By

Bizim evrenimizde 12 boyut mevcuttur; bunların her birinde de 12 ton vardır. Ölümden sonra biz dördüncü boyutun üçüncü ve dördüncü ton’una gidiyoruz. Bu ton’larda biz hala ışık ve karanlık illüzyonu içerisindeyiz ve bu kutupların var olması aşamasını uzatmaktayız. Ancak yükseliş durumunda biz bu tonları geçip Beyaz Kardeşlik kavramı alanlarına geçebiliyoruz.
Yaşam nehri orta gökleri yüksek göklerden ayırmaktadır. Yükselirken biz dünyada var olmanın orta ve yüksek seviyelerinin sınırlarını aşıyoruz. Bu nehir Sevginin yoğunlaşmış formudur. Onun içinden geçerek biz ebediyen değişiyoruz. İşte bu: gerçek vaftizdir. Eğer dönmeye ve insanlar arasında yaşamaya karar verirsek, artık eskisi gibi olamayız…

Tanrısallık Okulu 2. derslerinden
Zehra Usanmaz
Sistem sahibi

Continue Reading

TEBLİĞLER

Çekici Güç İRADE’dir…

Kişilik, tüm enkarnasyonlarda elde etmiş olduğumuz bir kriter. Kimlik ise; o anda yaşadığımız enkarnasyonda oluşturduğumuz kriterdir. Kişilik dengesiz de olabilir, dengeli de olabilir. Bu, ışığın ve karanlığın içimizde barındırdığımız dengesi ve seçtiğimiz dengeler doğrultusunda gidebilir.

Published

on

By

 

Kişilik, tüm enkarnasyonlarda elde etmiş olduğumuz bir kriter. Kimlik ise; o anda yaşadığımız enkarnasyonda oluşturduğumuz kriterdir. Kişilik dengesiz de olabilir, dengeli de olabilir. Bu, ışığın ve karanlığın içimizde barındırdığımız dengesi ve seçtiğimiz dengeler doğrultusunda gidebilir. Yani insan temiz bir kağıt gibi gelir dünya deneyimine, bu kimlik olsun. Ancak bu kitabın, sayfanın önceden yazılmış sayfaları kişiliktir. Bu öncekiler ille de altın mürekkeple yazılmayabilir, yani kişilik ilahi etiği taşımayabilir. O zaman sansara devam eder. Kişi; doğum/ölüm zincirini kıramaz. Ancak ışık taşıyabilecek frekansı belli bir seviyeye geldiğinde, ölümsüzlük gerçekleşir.

İşte, gelmiş olduğu evrim seviyesi, olması gereken seviyeden farklı ise ve en son bulunduğu yaşamda “yukarıda” kendini düzeltmek için yaptığı kontratlardan farklı davranıyorsa, kimlik ve kişilik bölünmesi yaşanır çünkü frekanslar kaos frekansıdır, gel gitleri çoktur. Stabil tutunamaz insan, yüzeysel yaşar.

Buradaki tek çekici, İRADE’dir. İnsanı ileriye ve dengeye götürebilecek tek çekici!!!!

İrade kullanan insan 3K’yı özümseme/asimile etme fırsatı yakalar. Ancak desteğe ihtiyacı olur. Bu destek de AİDİYET, TESLİMİYET, İNANÇ olgularından geçer ki, bunlar duygu beden ile de bağlantılıdır, yani HİS ile, yani kalbin ötesine bağlanır. Birçok insan, bilgi bilmeden, sadece burası aracılığı ile evrim yapar.

Zehra USANMAZ

Continue Reading

Trending