” Farkındalığınızda, inançlarınızda küçük bir değişiklik yapmak kolaydır. Ama, değişim varlığınızın ta çekirdeğine, birçok yaşam boyunca taşıdığınız kök inaçlara gelip dayandığında daha zorlayıcı olur. Bu çok derin, çekirdek inançlar ve ifadeler uyum içine girmelidirler. ”

” YÜKSELİK -4 – ERIC KLEIN – Kitabından alıntı yapılmıştır. ” 

Yaşama gözlerimizi açtığımız, kendimizi farkına varmış olduğumuz an itibariyle bizlere öğretilmiş ve dayatılmış ne çok bilgi, inanç, örf  ve adet adı altında bir yaşama sahibiz değil mi? Kalıplaşmış düşüncelerimiz ve davranış biçimlerimiz – hatta bağımlılıklarımız var. Onlara o kadar çok sahip çıkmışız ki yanlış olduklarını farkettiğimizde bile konfor alanımızdan çıkmak istemeyiz! Çünkü, yenilik çoğu zaman zordur ve kolay olan her zaman daha caziptir… Ve tabii ki nefsimiz de her daim bizleri sınamak için tatlı gülümsemesiye bize göz kırpar… Eskinin zemini her daim hazır…

Diğer taraftan Bilinçli Farkındalık ise; yadsınamaz yeni bir gerçeklik, idrak ve sorumluluk getirir. Bir an için değil, nefes aldığımız her AN! Ancak, sadece kabul etmemiz yetmiyor, bütün hayatımızı en başından, ince ince inşâ etmemiz gerektiğini farkettiğimizde geri dönülemez değişim ve dönüşüm sürecini başlatmış oluyoruz. Bu da kendi yansımalarımızla yüzleşmek için beklemediğimiz kapılar açar!

Diğer yandan bize ait olmayan birçok direnç ve kalıpları yıkma çabası da ne kadar çok blokajımız olduğu gözlerimizin önüne serilmiş olur. Her bir yeni adım ve seçim yine yeniden doğmayı temsil eder. Büyük resme daha fazka hakim olmaya başlarız.

Farkındalığın verdiği sorumluluk, etrafımızdaki kişilerin,olayların ve hatta gezegenimizin nasıl etkilendiğine kadar geniş bir alana sahiptir. Üstadımın dediği gibi – korku, kibir ve kederi yaşamamayı seçtiğimiz her an, hayat amacımız ve bu yaşam döngüsünde varoluş sebebimizi sahiplendiğimizde rotamız yeniden şekilleniyor…

Yani farkındalık da tıpkı diğer her şey gibi dışarıdan değil, önce içeriden başlar dersek yanılmış olmayız sanırım…

KZY