Connect with us

MEDİTASYON

KALBE GİRİŞ MEDİTASYONU

Published

on

Gözlerinizi kapatın, derin derin nefes alıp verin….her şey yolunda….güvendesiniz.
Şimdi dış dünyayı unutun…. geri döndüğünde o, orada olacaktır.

Doğadaki – en güzel olarak tanımladığınız yeri imgelemeye ve hissetmeye başlayın. O yer – okyanus kenarı, çöl veya dağ da olabilir. Eğer dağı imgelediyseniz, muhteşem, yüzen beyaz bulutları görün, ağaçları…, gökyüzündeki kuşları…, yakınlarda akan nehri…Havayı koklayın…Kalbiniz açılsın ve bu yere karşı hissettiğiniz Sevgide eriyin…Sevginiz büyüsün öyle ki; tüm Doğaya karşı Sevgi hissetmeye başlayın. Ve Sevginiz daha da büyüsün, o kadar büyüsün ki, Dünya Ana, Dünyanın Yaşayan Ruhuna karşı, hücrelerinize kadar hissedin, O Sevgiyi hissettiğinizi fark edin! O, sizin Anneniz ve sizi sonsuz seviyor, sahip olduğunuz her şeyi size O verdi….bedeninizi bile. Güçlü Sevgiyi kalbinizde hissettiğinizde, bu Sevgiyi alıp bir küreye koyun ve niyetinizle onu kalbinizden Dünyanın Merkezine gönderin. Öyle ki; Dünya Ana onu hissedebilsin! Ve daha sonra bekleyin…Dünya Ana, size kendi Sevgisini gönderene kadar bekleyin. Ve O bunu hep yapar…O sizi hep sevdi, çünkü siz onun çocuklarısınız. O’nun sevgisinin size geri geldiğini hissettiğinizde, O Sevginin sizin bedeninizde nasıl hareket ettiğini, tüm Varlığınızdan hareket edip Işık bedeninizi kapladığını hissedin. Bırakın istediği yere gitsin. Sadece Dünya Ana’nın muhteşem sevgisinin sizi doldurduğunu hissedin….

Zamanının geldiğini hissettiğinizde, Dünya Ana ile bağınızı kesmeden, dikkatinizi Gece Gökyüzüne çevirin. Samanyolunu görün, gezegenleri, Ay’ı, alanın derinliğini hissedin, kalbinizde yıldızların güzelliğini hissedin. Ve kalbinizi, Tanrısal Baba’ya karşı hissettiğiniz sevgiye açın.
Tanrısal Baba Yaratılışın Her şeyidir, Dünyadan farklı…Ve ona karşı olan Sevginiz sağlamlaşıp büyüdüğünde, onu küçük bir küreye koyup Güneşe veya anlayabiliyorsanız – Bilinç Izgaralarına doğru gönderin. Her iki şekilde de Tanrısal Baba’ya ulaşabilirsiniz ve O Sevginizi hissedecektir. Ve sonra bekleyin…Yine Tanrısal Babanın sevgisinin size kadar gelmesini bekleyin ve o her zaman gelir. Sizin Babanız her zaman sizi sevmiştir ve sevecektir, ne yaptığınız fark etmez. Siz O’nun oğulları veya kızlarısınız. Siz, anlamıyor olsanız bile uğrunuza Evreni yarattığı varlıksınız…O’nun sevgisi bedeninize ulaştığında bırakın istediği yere hareket etsin. İnce bedenlerinde, Işık Bedeninize doğru, sizi teşkil eden her şeye girmesine izin verin.

Bu anda siz Kutsal Üçlüyü yaşamaktasınız, çünkü siz kutsal Sevgi üçgeninde bulunmaktasınız–Sevgi, Tanrısal Anne ile Tanrısal Baba’nız birbirlerini seviyorlar ve siz-onların Tanrısal Çocuğu- bu üçgen, Kalbinize girebileceğiniz ve Yüce Ruh-Tanrıyı algılayabileceğiniz GİZLİ GEÇİTTİR.
Bu Sevgi üçgeninde Tanrının varlığına tamamen açılın. Bilin ki her şey tamdır, bitmiş ve mükemmeldir.

Şimdi bedenlerinizdeki seyahat başlıyor. Bu Kalbe girişin erkek yoludur. Kendinizi başınızı terk edip boğaz çakranıza doğru hareket ettiğinizi görün. Orada biraz bekleyin ve etrafınızdaki yumuşak boğaz dokusunu hissedin…Şimdi Kalbe doğru hareketi devam edin. Kalbinizi karşınızda gördüğünüzde veya hissettiğinizde, etrafınızdaki Toroid alanı hissedin, fark edin. Onun üzerine gidin ve Küçük Torusun tepesini görün. Bu Torus tan aşağıya doğru bakın. Kendi Torusunuzu hangi yöne doğru döndüğünü hissetmeye çalışın- sağa mı, sola mı? Ruhunuz onun tepesine süzülsün ve orada dinlensin, nehir üzerine süzülen yaprak gibi ve bu vorteksin sizi sürüklemesine bırakın kendinizi. Onun içinde baş döndürücü bir hızla dönerken tekrar ve tekrar, bu vorteks tarafından yutuluyorsunuz ve daha da hızlı dönerken merkezine yaklaşıyorsunuz. Hala içinde dönüyor ve dönüyorsunuz. Merkezine geldiğinizi hissettiğinizde içine yutulduğunuzu hissediyorsunuz. Girdabın içindeki su gibi. Kendinizi düşüşe bırakın. Birkaç an sonra kendinizi çok daha huzurlu bir yerde hissedeceksiniz, sanki kasırganın gözündeymişsiniz gibi. Hareket yok. Şimdi oradasınız- Kalbin kutsal alanında. Genelde karanlık ve sıcaktır. İlk yapacağınız şey Işık olmasını istemektir. Bu Işık farklı şekillerde gelebilir. Bazen çabucak, başka zaman sis gibi kalkabilir, bazen çok zarif, başka zaman ise parlak ve egzotik renklerde. Eğer Işık gelmezse – endişelenmeyin – bir sonraki defa olacaktır. Karanlık veya aydınlık olmasına bakmazsızın, etrafınızda her yerde olan titreşimleri idrak edin. O her şeydedir. Alanınızın etrafında bile. Bir an için onu dinleyin. Ve daha sonra sesinizi kullanın, ” HIM ” vibrasyonlarını çıkartarak yapabildiğiniz en iyi şekilde etrafınızdaki titreşimleri kopya edin. Titreşimleri hatırlamanız çok önemlidir, bir sonraki defa dönmek istediğinizde yine bu titreşimleri kullanacaksınız. Ama yakında öğreneceğiniz gibi başka kullanım alanları da mevcuttur. Nazikçe titreşimleri veya sesi tekrarladıkça incelemeye başlayın. Etrafınıza bakının ve orada ne olduğunu keşfedin. Bunlar- yazılar, hiyeroglifler veya duvarlarda piktogramlar olabilir. Ne olduklarını şu an bilmeseniz de yakında öğreneceksiniz. Belki etrafınızda geçmişinizle ilgili bilgileri taşıyan kristaller olabilir. Belki etrafınızda, bilgeliğinizi içeren ışık alanları mevcuttur. Bu alanda, bu kadar zamandır Dünyaya gelmenizin sebepleri de saklıdır. Burada canlı olmanın görevi.
Eğer bu alana ilk gelişiniz ise; etrafınızı araştırın, Tanrıyla ve Kutsal yerinizle tek başınıza kalın. Zamanı geldiğini hissettiğinizde, boğaz çakranıza ve daha sonra başınıza doğru geri gelin.
Eğer bu Kalbin Kutsal Alanına ikinci gelişiniz ise hisleriniz sizi, bu alandaki küçük yere götürsün. Sizin haricinizde hiç kimse bu küçük alanın neye benzediğini bilmiyor. Bulun onu ve dışında durun, titreşimler başka bir oktava kadar çıkıyor. Siz bileceksiniz. Kalpteki bu küçük alan, kutsalların en kutsalıdır. Bu yerde siz Tanrıyı keşfedeceksiniz ama sizin önünüzde nasıl tezahür edeceği Tanrının kendisine bağlıdır. Ve bu şu anda olmayabilir, belki bir sonraki defa, Tanrı onun hediyelerini yaşamana izin verdiğinde.
Bu küçük yerde dış dünyadaki her şey mümkün. Ve buradan sizin hayalleriniz gerçek olabilir.
Şimdi Tanrı ile ve kutsal alanınızla yalnız kalma zamanı.
Zamanın geldiğini hissettiğinizde boğaz çakranıza ve sonra da başınıza doğru geri dönün.
Kalbinizin Kutsal alanında Sevgi Işıktır.

Rusçadan çeviri ve derleme : Zehra Usanmaz

MEDİTASYON

YAŞAMIN PARA AĞACININ AKTİVASYONU MEDİTASYONU

Published

on

By

Gözlerinizi kapatın ve derin derin nefes alıp verin. Bir kere daha derin nefes alın ve verin. Bunu yaparken bedeninizi hizalamaya başlıyorsunuz. Tüm enerjinizi toplayın, gözlerinizle, yüksek boyutlarda bulunan yaşamın Yaşamın Para Ağacını hayal edin, imgeleyin. Zümrüt Yeşili rengi nefes alarak derin bir nefes daha alın ve verin. Şimdi siz uyumlusunuz ve bolluk ve bereket enerjilerini almaya ve yaşamın Para Ağacını görmeye hazırsınız.

Üçüncü gözün uyandırılması ile başlıyoruz. Kaşlarınızın arasındaki üçüncü göz bölgesinde enerjisel imgeleme hissedin…üçüncü gözü açan ışığın iğnelenmesini hissedin…ve siz Yaşamın Ağacını görebilesiniz diye sizi uyandıran enerjiyi hissedin….

Şimdi, belli bir uzaklıkta Para Ağacını görüyorsunuz. Siz Yüksek Alemlerde gezerken Para Ağacını gördünüz. Onun güzelliği ve yüceliğini imgelerken, yavaşça ona yaklaşıyorsunuz…. Ağaca yaklaşınca, tüm ağacın üzerinin paralardan oluşturulmuş gül tomurcukları ve altın paralarla kaplı olduğunu görüyorsunuz. Ve göğe doğru yükselen geniş ve çok güzel gövdesini görüyorsunuz… Daha da yakına geldiğinizde bu Yaşamın Para Ağacının aurasını hissediyorsunuz. O sizi kendine doğru çekiyor ve sürüklüyor….
Ağacın etrafında onun büyümesine yardım eden ve ona bakan birçok elementalleri ve perilerin büyülü enerjilerini hissediyorsunuz….

Şimdi, ağacın etrafını gezerken, rüzgardan sallanan tüm dalları ve üzerlerindeki paradan gül goncalarının bazılarının tamamen açıldığını görüyorsunuz ve dallar rüzgardan sallandıkça, altın ve kağıt paralar sizin etrafınızda havada serbestçe uçuşmaya başlıyorlar…

Birçok kağıt ve altın paralar sizin içinizden geçiyor, sizin bedeninize ve bilincinize, bilinciniz aracılığı ile yerleşiyorlar…Bu ağacın birçok boyutu var ve siz – akıl, beden ve kalbiniz ile refahın bilincini alıyorsunuz… Derin bir nefes alın, bu muhteşem ağacın muazzam aurasını nefes alın, yeşilin aurasını nefes alın, zümrüt-yeşili baharın aurasını nefes alın….Dallardaki yapraklara dokunun ve onları hissedin. Bu ağaç ile inanılmaz derin ruhsal birleşmenizi hissedin…O, şu anda sizin enerjisel şemanıza ve bilincinize birçok enerji seviyesi gönderip tetikliyor.

Şimdi sizin DNA nız Muhteşem Yüce Yaşam Ağacı ile birleşirken kusursuzlaşıyor. Şimdi siz, Para Ağacına hizalanıyorsunuz ve onun etkisini ve gücünü alıyorsunuz. Ve tüm bu kağıt ve metal paralar ve altınlar ayaklarınıza doğru düşmeye devam ediyor, etrafınızda havada dans ediyorlar, başınızın üstündeki dalların üzerinde, daldan dala konarak bedeninizin içinden geçiyorlar. Doğrudan içinizden geçen sonsuz ve güçlü bir para akımı hissediyorsunuz…

Şimdi ağacın etrafını dolaşın. Dallarına dokunun. İçinizdeki bolluğun, tüm geçmiş yaşam ve şimdiki yaşamda para ile ilgili problemlerinizi eriterek büyüdüğünüzü görüyorsunuz, hissediyorsunuz. Tüm bu sorunlar şu anda eriyor ve siz, sizdeki sonsuz bolluğun arttığını görüyorsunuz…

Ellerinizi yukarıya kaldırın, başınızı da kaldırarak ağacın ötesindeki gökyüzünü görün, kendinizin yenilenmesi ve bolluğun gerçek hediyesini görmenize yardım eden Yaşamın Para Ağacına teşekkür edin.

Şimdi ağacın gövdesine sarılın, onu öpün ve içinizdeki bolluğun frekansını yükseltin. Artık içinizde daha önce olmayan bir bilgi var, bu ağaç her zaman sizin bilincinizde olacak ve her zaman da oradaydı. Ve siz her zaman ona dönebilirsiniz ve her istediğinizde onun muhteşemliğini rica edebilirsiniz.

Şimdi bilincinizde buraya dönmeye başlayın. Nefes alıp verin, ellerinizi, boynunuzu, ayaklarınızı oynatın ve hazır olduğunuzda gözlerinizi açın.

Zehra Usanmaz

Continue Reading

MEDİTASYON

DÜNYA ÇOCUKLARININ TAMAMEN ŞİFALANMASI İÇİN TOPLU MEDİTASYON

Published

on

By

Değerli Dostlarım,

3 Mayıs 2013 tarihinde Dünya Meditasyonu ilan ediyoruz. En değerli varlıklarımız – çocuklarımızın şifalanması için aşağıdaki meditasyonu yapacağız. Bu önemli etkinliğe hepinzin katılmasını canı gönülden diliyoruz.

Gezegenimizin Global Arınması ve Şifalanması zamanı gelmiştir ve çözümlenmemiş olan problemlerimizin ilk sırasında Dünyanın Çocuklarının, şifalanamamış çocukların, kısıtlı imkanları olan ve mahküm olan çocukların sorunları gelmektedir. Unutmayalım ki – ümit var ve Dünyanın Bütün Çocuklarını Ruhun Işığı ile şifalandırabiliriz.
Biz, Her Annenin gerçek umudunun meşalesini taşıyoruz ve bu satırları okuyan, bizi kalbi ile dinleyen herkesi bizimle beraber, Parlayan Şifa Alevinde, tüm Dünya çocuklarının şifalanmasına adanan bu Global Meditasyonda birleşmesi için çağrı yapıyoruz.
Unutmayın ki, Tüm Dünya Çocukları hepimizin çocuklarıdır. Hepimiz – her biri için ve tüm insanlık için tek tek sorumluyuz. Çocuklar – Dünyanın saf ve canlı aynasıdır. Bu yüzden, hep beraber “Dünyanın Ruhu” meditasyonunu yapacağız.

Meditasyon zamanı – her ayın 3. günü ve gecesi istendiği saatte yapılabilir.

*********************************************************************

1. Rahatça oturun…ve nefes alış verişlerinize odaklanın. Nefes alın…nefes verin…her şey iyi, her şey yolunda. Yavaşça başınızdan başlayarak bedeninizi gevşetin- boynunuzu, omuzlarınızı, kollarınızı, göğsünüzü, karnınızı, bacaklarınızı, ayaklarınızı…gevşetin.

2. Zihnen Başmelek Rafael, Meryem Ana, Dünya Ana, Kuan Yin, Magdalalı Meryem, Tanrıça İsis, Şifa Melekleri, Büyücü Merlin’i ve Işık Hiyerarşisindeki herkesi çağırın.

3. Bugün meditasyon yapan herkesin – Gezegenin Sevgi Kalbinin açık olduğu her yerde, Ateşin etrafında bir Çember halinde sıralanarak oturmuş olduklarını hayal edin/imgeleyin. Hepiniz tek bir IŞIK Çemberi içindesiniz ve siz tek bir hedefle dolusunuz – bu hedef ise sizin Ateşinizdir ve o her renk Işıkla yanıyor… her an biraz daha çoğalarak….

4. Kendi Çemberinizin içine çocukları olan tüm aileleri ve tüm anne ve babaları davet ediyorsunuz…Yüksek Yardıma ihtiyacı olan çocukları…. Zihnen bu insanlara sarılın, anne ve babalara sarılın, onlara ümit verin, onların kalplerine kendi kalbinizle sarılın….Kutsal Işık Çemberinde tüm bu Ruhlara şunu söyleyin: “HER ŞEY İYİ, ARTIK HER ŞEY ÇOK İYİ OLACAK, SİZİN ÇOCUKLARINIZ ŞİMDİ VE BURADA ŞİFALANIYOR”.

5. Şimdi Dünya Ana, şifa ipostatı gibi, Yüce Ruhunu ifade ediyor ve Sonsuz Ateşin Merkez Işığındaki Varlığını, muazzam bir KRİSTAL KADEH olarak ifade ediyor…Bu Kristal Kadeh – Zümrüt Yeşili, Mor ve Eflatun – Pembe Renklerde Şifa Alevi ile dolu, transmutasyon ve merhamet….Dünya Ana, bu Kadeh üzerinde konik formunda görünen Beyaz Alev ile kendini ifade ediyor. Koninin tepesinden yukarıya doğru parlak beyaz ve mavi yıldırımlar yükselmekte…Bu meditasyonu ve meditasyon yapan herkesin bireysel Varlığını Merkez Manyetik Güneş ve Galaksi Merkezi ile birleştiriyor…. Çemberin merkezindeki Kristal Kadeh sürekli dönüyor, çok renkli Alev şeklinde bu Kadehten çıkan Kutsal Alev Dünyanın Merkezine akıyor ve ayrıca meditasyon esnasında her birinizin, Dünyanın Merkezindeki Eter Varlığı sabitleniyor.

6. Siz, tüm İnsanlık -bir aile gibi , yerlerinizden kalkıp – Dünya Ananın kadehine yaklaştığınızı hayal edin, ellerinizde şifaya ihtiyacı olan hasta çocukları taşıdığınızı imgeleyin….İlk aşamada bizler – İlk Çocukluk enerjileri ile çalışıyoruz. Çocukları, Kristal Kadehteki Kutsal Aleve bırakın ve Işık Çemberinizdeki yerinize geri dönün….Kalp Ateşinize hizalanın ve saf, koşulsuz, kutsal,gerçek Sevgiyi bu Kadehe göndermeye başlayın…Alevin titreşimleri yükseliyor…tüm Dünyanın çocuklarının her bir molekülünün titreşimleri yükseliyor….Daha sonra sadece olanları izleyin ve içinizden tekrarlayın – “KUTSAL RUH”…

7. Kadeh duruyor. Şimdi siz onun saf, şeffaf ateşle dolu olduğunu görüyorsunuz. Çocuklar – şifalanmış ve özgür olarak bu Kadehten çıkıyorlar. Anneler bu kadehe yaklaşıyor ve Şifalanmış olan çocuklarını ellerine alıyorlar. Şimdi siz tekrar kadehe yaklaşabilir ve onun içine bu kez de yaşlı ve yalnız ihtiyarları, tüm kırılan kalpleri, ergen çocukları ve – bu gezegende varlığını sürdürmeye gücü ve sevinci yetmeyen tüm genç insanları yerleştirebilirsiniz….Dünya Ananın harika kadehini tekrar döndürün ve şimdi o, gelecek ay’ın 3’ünde gerçekleşecek olan bir sonraki meditasyona kadar dönsün…

8. Teşekkür edin ve Şifalanmış olan Gezegenin teşekkürlerini ve kutsamasını kabul edin….Bu süreçte siz kendiniz de şifa aldınız, kutsandınız. Birbirinize sarılın ve Harika Şifayı gerçekleştirmiş olan Gerçek Sevgiyi Selamlayın….İnanın! Ve Sır gerçekleşecektir! Bu Ruhsal çalışma muhteşem ve olgunlaşmış meyvelerini verecektir. Ölümcül hastalık gerileyecek, bazıları Harika bir şekilde şifalanacak, bazıları tıbbi müdahale için maddi imkanlara kavuşacak, bazıları Dünyada Kurtuluş İnancı ile dolacak, bazıları Huzura kavuşacak….Dünya ve Evren için her şey önemlidir – her bir yaşam, her bir kalp, her bir adım, her bir nefes….Bu kutsal günde binlerce insana, Ruhun ve Bedenin Şifasını alabilmeleri için fırsat verin… Ve siz kendiniz de istediğinize kavuşacaksınız.

Bu meditasyonu Sen Jermen tebliğ etmiş ve Sefera tebliğ almıştır.

Meditasyonu derleyen: Zehra Usanmaz
Zaman Takımı / Dünya Işık Seti Türkiye Koordinatörü

Continue Reading

MEDİTASYON

AURA TEDAVİ MEDİTASYONU

AURA – BEDEN ETRAFINDA IŞILDAYAN ENERJİ ALANIDIR. ÇAKRALARDAKİ ENERJİNİN YOĞUNLAŞMASI İLE MEYDANA GELİR VE HER BİR ÇAKRA BU AURA ALANININ OLUŞMASI VE İŞLERLİĞİNİN DESTEKLENMESİ İÇİN KATKIDA BULUNUR. (Aura’nın tedavisi ve temiz kalmasını sağlamak için yapılan bir meditasyondur) Ka enerjisinin aktivasyonu Aura-beden etrafında ışıldayan enerji alanıdır. Çakralardaki enerjinin yoğunlaşması ile meydana gelir ve her bir çakra, bu aura alanının oluşması ve işlerliğinin desteklenmesi için katkıda bulunur.

Published

on

By

AURA – BEDEN ETRAFINDA IŞILDAYAN ENERJİ ALANIDIR. ÇAKRALARDAKİ ENERJİNİN YOĞUNLAŞMASI İLE MEYDANA GELİR VE HER BİR ÇAKRA BU AURA ALANININ OLUŞMASI VE İŞLERLİĞİNİN DESTEKLENMESİ İÇİN KATKIDA BULUNUR. (Aura’nın tedavisi ve temiz kalmasını sağlamak için yapılan bir meditasyondur) Ka enerjisinin aktivasyonu Aura-beden etrafında ışıldayan enerji alanıdır. Çakralardaki enerjinin yoğunlaşması ile meydana gelir ve her bir çakra, bu aura alanının oluşması ve işlerliğinin desteklenmesi için katkıda bulunur.

Çakralarınız az açık veya kapalıysa, auranız dumansı ve zayıf hale gelir. Aynı zamanda sağlığınız yerindeyse ve duygusal olarak açıksanız çakralarınız daha açık ve güçlü, yaşam dolu ve enerjik bir auranız olacaktır. Auranız sıkıştırılmış ise, bedeninizden etrafınıza taşan aura alanınızın mesafesi sadece 30-40 cmdir. Eğer auranız çok geniş ise,bedeninizden etrafa 2-800m çapında incelmiş olarak taşacaktır. Bu iki tip auradan hiçbiri ideal değildir. Sıkıştırılmış aura, insanı tutuk yapar, itaatkar ve tecrit edilmiş. Ayrıca böyle duygular hissetmek de böyle bir aura oluşmasına sebep olur. Çok geniş olan aura dikkatsizliğe (odaklanamamaya) sebep olur, gerçeklerden kaçış ve aura alanına girenlerin acılarını, düşüncelerini ve duygularını kendi olgularıymış gibi yaşama eğilimi yaratır. Çok geniş aura çağrıştırdığı olguların yaşandığı neticesindeki tezahür de olabilir. Başka bir deyişle hasta, auranın oluşmuş olan ve varlığının devam etmesi durumunda, onları oluşturan koşulları tezahür ettirme olgusunu da oluşturmaktadır. Biz, auramızın yumurta formunda ve bedenin etrafında – üstünde, altında, arkasında, önünde, yanlarda eşit olarak dağılmasını hedeflemekteyiz. Sayısız deneylerden sonra en optimal auranın çapının  0,6-1m (en çok) olması ve dağılımı da her yöne eşit olması gerektiği kanısına varmıştır. Özellikle çok yoğun nüfusun yaşadığı yerlerde bu ölçülerdeki auranın en uygun ve en rahat olabileceğini kabul edebiliriz. Doğada etrafımızı saran ormanda, gölde, akarsuda bilinçli olarak auramızın genişlemesine izin vermeliyiz. Bu, Yaratıcıdan gelen, Tanrı ile bir olma (ona akma) hissimizi yoğunlaştırmaktadır. Bitkilerle, su ile, doğanın ruhu ile bir olduğumuzu hissediyoruz ve bunun sayesinde sinir sistemimiz huzura kavuşup şifalanıyor. Fakat doğa deneyimlerimizden sonra hemen şehir merkezine ve herhangi başka bir sosyal yere gittiğimizde her zaman auramızı, etrafımızda 0,6-1m (bedenimin dışında) olacak şekilde ”çekmeliyiz”. Eğer auramızı çekmeyi unutursak, hemen kendini hatırlatır. Başka insanların yaşam planları, her ne kadar bizi ilgilendirmese de, içimizde beliriveriyor.

Şimdi auranın arınma ve tedavi sürecine bakalım.

1. Yukarıda belirtilen şekilde topraklanın.

2. Gözünüzü kapatarak bedeninizin etrafındaki alanı hissedin. İlk önce örneğin; sadece nefesinizi auranın içine 30 cm”ye, niyet ederek yayın. Bu bölgede nefes alarak, auranızın nasıl hissedildiğine dair: sıkıştırılmış, yoğun, zayıf ve inceltilmiş veya enerjik ve hafif, olduğu konusunda genel bilgi almaya calışın.

3. Nefes ve imgeleme yardımı ile (ya da algılama veya mesaj alma) auranızın sizin bedeninizden önünüzde ne kadar uzaklıkta bulunduğunu belirleyin.

4. Bedenin yan taraflarını da kontrol ederek auranızın hacmini belirleyin.

5. Şimdi de baş üstünde ve ayak altındaki aurayı hissetmeye calışın. Bu iki alanı kıyaslayın.

6. Nefes, hissetme, imgeleme veya size uygun herhangi başka bir yöntemle arkanızdaki auranızın nasıl bir alan kapladığını belirleyin.

7. Artık auranız hakkında bu kadar bilgiye sahip olduğunuza göre onu 0,6-1m çaptaki bir alanı kaplayacak ve yumurta formunu alacak şekilde düzeltin. Bunu gerçekleştirmek için nefesinizi, imgeleme yeteneğinizi ve açık niyetinizi kullanın. İlk başlarda daha rahat olmak için ellerinizle beden etrafındaki alanı belirleyip, auraya gerekli formu vermek için gerekli yerlerinde kendinize doğru çekiştirin veya tersini yaparak kendinizden itin. Birçoğunuz için düzeltmek demek; onu ”çekmek” ve kenarlarını daha net ve belirgin yapmaktır.

Diğerlerinin ise; aura alanını kendinden ”itmek”, yani gerekli alana yayılabilmesi ve o alanı kaplayabilmesini sağlamaları gerekmektedir. Eğer siz acemiyseniz ayaklarınızın altındaki aurayı hareket ettirmekte zorlanabilirsiniz veya belki hiç hareket ettiremezsiniz. Bu durumda sadece ısrarla devam etmek ve pratik yapmak size yardım edecektir.

8. Etrafınızdaki enerji alanınızı düzeltirken duygularınızın, fiziksel hislerinizin değişimlerine ve süregelen olgunun idrakına dikkat edin.

9. Şimdi tepenizden dökülen ve auranızı delip geçen sıvı ışığın yağmur gibi aktığını imgeleyin. İlk aşamada hiç olmazsa 2 ile 5 dakika sizi ıslatmasına izin verin. İçinizde bıraktığı tüm muhteşem hisleri sindirmeye calışın.

10. Daha sonra auranızın ölçüsünde olan muazzam mor alevi imgeleyin. Tüm auranızı kaplayacak şekilde olsun – ayakların altı dahil. Heyecanlanmayın, bu size hiçbir zarar vermez. Mor alev düşük frekanslı enerjileri yükseltip, varlığın daha doğal halini temsil eden yüksek frekansa dönüştürecektir. Eğer mor alev ile ilk defa çalışıyorsanız alevin içinde sadece bir – iki dakika kalın. Bu metodu kullanırken belki ısınacak ve enerji akımları hissedeceksiniz. Eğer fazla gayret gösterirseniz, eter düzeyde yanan eski enerjilerin etkisi ile ”dolma”, taşma hissedebilirsiniz. Bu yüzden ilk zamanlarda ölçülü yaklaşımı tercih edin; zamanla ve çalıştıkça bu yöntemin kendinize ait kullanım seviyesini elde edersiniz.

11. Bitirdiğinizde mor alevi uzaklaştırın ve gözlerinizi açın. Bu yağmuru ilk defa imgeleyen birçok insan, kendilerini daha iyi, enerjik, duygusal olarak daha ari ve aydın hissettiklerini belirtmişlerdir. Bu uygulama birçok gereksiz ve olumsuz veya sizin zaman içinde ”kendinize yapıştırdığınız” yabancı kaynaklı enerjilerden arınmanızın en basit ve etkili yöntemidir. Ayrıca hastalık tedavileri veya meditasyonlar esnasında bedeninizden serbest bıraktığınız enerjilerin absorbe edilmesinin en iyi yoludur.

Ben bu uygulamayı ilk yaptığımda nefes, duygu, imgeleme ve niyet kullanmıştım ve onları olabildiğince gerçek ve verimli kılmaya çalışmıştım. Siz de size en uygun yöntemleri bularak deneyimleyebilirsiniz.

Kaynak: Amora Guan- YİN ”Pleiadeslilerin Mirası ” kitabından alıntı http://soznanie.org/ 

Rusçadan Çeviren: Zehra Usanmaz

Continue Reading

Trending