Connect with us

BİLİM VE TEKNOLOJİ

Manyetik Kutupların Yerdeğişimi 2

In the Earth’s magnetic field, according to earth and astronomers, it is normal; But to the ordinary person, something a little more strange to explain is happening. The magnetic north pole continues to shift from the Canadian Arctic towards Siberia at a rate of approximately 48 km each year. The momentum of this away game is increasing every day. This tells us that we are on the verge of a geomagnetic reversal in which the magnetic north and south poles switch places. 

Published

on

Photo: Shutterstock

Dünyanın manyetik alanında ;yer ve gökbilimcilere göre normal; ama sıradan insana göre açıklanması biraz daha tuhaf bir şey oluyor. Manyetik kuzey kutbu her yıl yaklaşık 48 km hızla Kanada Arktik bölgesinden Sibirya’ya doğru kaymaya devam ediyor. Bu deplasmanın ivmesi heran artıyor. Bu bize manyetik kuzey ve güney kutuplarının yer değiştirdiği bir jeomanyetik tersine dönüşün eşiğinde olduğumuzu gösteriyor.

Dünyanın manyetik alanı, ayaklarımızın yaklaşık 2896 km altında, gezegenin çekirdeğinde bulunan erimiş demirin ( Demir ve benzeri metallerin ) taşınımıyla üretilir. Bu aşırı ısınmış sıvı, elektrik akımları üretir ve bu da elektromanyetik alanlar üretir. Kutupların tersine çevrilmesini sağlayan süreçler nispeten daha az anlaşılırken, gezegensel dinamiklerin bilgisayar simülasyonları, tersine çevirmelerin kendiliğinden ortaya çıktığını göstermektedir. Bu, yaklaşık olarak her 11 yılda bir tersine dönen Güneş’in manyetik alanının gözlemlenmesiyle desteklenir.

Kendi manyetik alanımız en az 4 milyar yıl önce ortaya çıktı ve o zamandan beri Dünya’nın manyetik kutupları birçok kez tersine döndü. Yalnızca son 2,6 milyon yılda, manyetik alan on kez değişti – ve en son 780.000 yıl önce gerçekleştiğinden, bazı bilim adamları bir başkası için geciktiğimize inanıyor. Ancak geri dönüşler öngörülebilir değildir ve kesinlikle lineer periyodik değildir. Bu dönüşlerin periyotları şüphesiz henüz keşfedemediğimiz bir çok farklı yapıya hatta yapıaltı parametrelere dayanmaktadır.

Araştırmacılar , volkanik kayaları kullanarak Dünya’nın manyetik alanının eski tarihini haritalıyor. Lav soğuduğunda içerdiği demir manyetik alan yönünde manyetize olur. Bu kayaları inceleyerek ve radyometrik tarihleme tekniklerini kullanarak, gezegenin manyetizmasının güçlenirken, zayıflarken veya kutupları değiştirirken geçmişteki davranışını yeniden oluşturmak mümkün.

Daha yeni manyetik değişiklikleri izlemek için bilim adamları, arkeolojik eserlerin manyetik özelliklerine yöneliyorlar. Atalarımız, demir içeren eski bir ocağı veya fırını yeterince yüksek sıcaklıklara kadar ısıttığında, soğuduktan sonra manyetizmasını Dünya’nın manyetik alanıyla yeniden hizalardı. Bunun meydana geldiği nokta Curie noktası olarak bilinir. Çalışmalar, bir Babil ordusunun MÖ 586’da yaktığı Kudüs’teki bir Demir Çağı binasının bazı kat bölümlerini bile içeriyor.

Ancak bu arkeolojik eserler üzerinde ölçüm yapmak zordur. Birincisi, antik nesnelerdeki manyetizma çok zayıf – pusula iğnesini hareket ettirmek için yeterli değil. Ve herhangi bir nesne birkaç kez ısıtılıp soğutulursa, birkaç manyetik desen üst üste binecektir. Son olarak, güvenilirlikleri, ısıtmanın gerçekleştiği yerde kalan nesnelere bağlıdır.

Bu zorluklara rağmen, araştırmacılar büyük ölçüde Batı Avrupa ve Orta Doğu’nun altındaki manyetik alandaki modern değişimlerin haritasını çıkardılar.

Kaplumbağalar, yunuslar ve balinalar ve bir çok canlı dünyanın manyetik alanını aktif olarak kullanıyor, halbuki bilim adamları, bir geri dönüşün kesin sonuçlarından henüz teorem aşamasında olması sebebiyle emin olamıyorlar , bilimin mutlaklığı tartışmalarının dışında , önceki geri dönüşlerden elde edilen kanıtlar henüz kesin bir süre veremese ve belirsizliğini korusa da tüm veriler çok ciddi sonuçları işaret etmektedir. Örneğin, birçok hayvan, göç sırasında navigasyon için Dünya’nın manyetik alanını kullanır.

Yavru deniz kaplumbağaları Florida sahillerindeki yeraltı yuvalarından çıkış yolunu kazar, denize girer ve Atlantik Okyanusu’na kadar seyahat eder (bazen onu tamamen geçerek). Yıllar sonra, doğdukları Florida sahillerine geri dönerler. Manyetik alanın gücünü ve yönünü tespit ederek bu özelliksiz, 9.000 millik (14.494 km) yolculukta ilerliyorlar. Somon balığı, balinalar, kuşlar ve aynı zamanda Dünya’nın manyetizmasını yön bulmak için kullanan diğer canlılar söz konusu olduğunda, manyetik alanın tersine dönmesi onların yaşamlarını ciddi şekilde alt üst eder.

Bununla birlikte, Dünya, Güneş’ten gelen yüklü parçacıklar ve derin uzaydan gelen çoğunlukla protonlar ve atom çekirdekleri olmak üzere kozmik ışınlar tarafından sürekli olarak bombalanır. Bir tersine dönüşe yol açan dönemde, manyetik alan zayıflar ve bizi bu parçacıklardan korumada önemli ölçüde daha az etkili olur. Bazı jeologlar, kitlesel yok oluşların bu zaman periyotlarıyla ilişkili göründüğünü belirtse de, insanlar veya atalarımız birkaç milyon yıldır Dünya’dalar. Bu süre zarfında birçok tersine dönüş oldu ve insani gelişme ile açık bir ilişki yok.

İnsanlık üzerindeki doğrudan etkileri kesinlik arzetmese de, teknoloji için öyle değil. Navigasyon, televizyon yayıncılığı, hava tahmini, çevresel izleme ve her türlü iletişim için yapay uydular kullanıyoruz. Bir manyetik alanın koruması olmadan, bu uydular, güneş rüzgarı veya elektronik devrelerle çarpışan kozmik ışınlar tarafından ciddi şekilde bozulabilir. Güney Atlantik Okyanusu’nda “Güney Atlantik Anomalisi” olarak bilinen zayıf bir manyetik alan, uyduları şimdiden olumsuz etkiliyor ve gelecekte olacakların bir göstergesi olabilir.

Son jeolojik çalışmalar anomali için olası bir neden önerdi. Ay’ımızın 4,5 milyar yıl önce Theia gezegeni tarafından Dünya’ya çarpmasıyla oluştuğuna inanılıyor, ancak Theia’nın kalıntıları hiçbir zaman bulunamadı. Şimdi Theia’nın kalıntılarının ayaklarımızın altında olabileceği anlaşılıyor.

Her biri Everest Dağı’ndan (ve genişleyen) milyonlarca kat daha büyük ve Dünya’nın geri kalan mantosunun geri kalanından daha yoğun ve daha sıcak olan, Dünya’nın derinliklerinde gömülü iki büyük kaya kütlesi vardır. Bilim adamları, bu kaya kütlelerinin Theia’nın kayıp kalıntıları olduğunu ve erimiş demirin taşınımına müdahale ederek Güney Atlantik’te zayıf bir manyetik alana yol açtığını öne sürüyorlar.

Ne olursa olsun, bir manyetik tersine çevirmenin ciddiyeti, tersine çevirmenin ne kadar sürede tamamlanacağına bağlı olacaktır. Binlerce yıl boyunca yavaş yavaş değişirse, göçmen canlıların ve insanlığın da uyum sağlaması olasıdır. Bu arada, gezegenimizin derinliklerinde neler olduğu hakkında öğrenecek çok şeyimiz var.

Derleyen: Uygur Ağaoğlu

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Trending