Çölün özgür ve öksüz kızı! Çölün nahif ve hırçın kızı! Sonsuzlukta çölün yalnız ve sıcacık umutlarına sarılmış kızı! Geleceğini Güneşlere ekmiş, Geçmişini ise Ay’ın gölgesinde...
Gül dilegeldi dikeniyle, Dedi Sen’den Sen’i dilerim Hakk’ın Rahmeti ile. Lale Gül’e komşu oldu Sümbülüyle, Yediverenlerin sesi oldu bahar, Bülbülüyle. Cennet’in Göğe coştu kavuşma müjdesiyle,...
“ Ah etme ” dedi sessizce Mavi’nin gökten yağan rüzgâr tanecikleri, O’nun sesi düşer perçemlerinin önüne dizi dizi koskoca bir yaşam nağmeleri… Dedi: “ Sen...
Çiçeklerin özgünlüğünde desenlenmiş güzelliğin nakış nakış; Ah bi seslensen de yüreğim bahara dönse, Sensiz ciğerimde yanan bu Ateş, bitmek tükenmek bilmez OL’muş bir kara kış....
Bana içinde Mavi’nin tüm tonlarından seslenen bir şarkı söyle dedim… “ Sen, gözlerini kapat ve Gökyüzüne çevir gönlünü. ” dedi. “Yukarıda her ne varsa, tomurcukları...
Gülüşleri konuşuyor… Sanırsın Cennet dizinin dibinde biten bir Gül gibi renklenmiş, Geleceğe Umut kokuları salınıyor… Gözleri bahar gibi kokuyor… Sanırsın tüm bir kâinat sözleşmiş, EL’lerinin...
Mühürlü diyorlar, sen inanma! Zincirlerden örülmüş diyorlar, sen inanma! Kilit de sensin, anahtar da sensin! Güneşler saklanmıştı kapıların ardında, Oysa O, tek bir atımda kalbinin...