Biz; kökleri aynı olan, aynı sevinci yaşayan, aynı özlemi duyan, aynı mutluluğu taşıyan iki SEVGİ çiçegiyiz! Minnet duyduğumuz, Razı olduğumuz bu yaşamda Var olduğumuzu bilmek, BİZİ...
Sen içimdeki ben, Rengarenk renklerde açmak isteyen çiçek misin? Yoksa renklerini tamamlamak uğruna bedenlenmiş Tanrı mı? Tüm parçalar bende.. içimde.. kendimde.. orda muhafaza ettim onca ZAMAN...
Ruhun Kaynağından gelen sihirdi beni yaratan . Kodlanmıştı KAİNATIN kodları sarmallarıma. Bir tanesi ÖZGÜRLÜKTÜ, bildiğimi sandığım… maddeden bakınca anladım, sonsuzlukta kayboluyordu sandığım . Büründü bedenim sihir...
Keder, insanı maddeye bağlayan karanlığın bağlarından bir tanesidir. Keder gücenmeyle de kendini ifade eder. Gücenen bir insan için gerçekler gereksizdir – onun zulmüne mağruz kalmak için...
Hep birilerini değiştirmeye, istediğimiz şekle sokmaya çalışırız. Ancak bilgelerin dediği gibi : KENDİNİZİ DEĞİŞTİRMEYİ DENEYİN, O ZAMAN BAŞKASINI DEĞİŞTİRMENİN NEREDEYSE İMKANSIZ OLDUĞUNU GÖRECEKSİNİZ ! Zehra Usanmaz
Elin kolun bağlı mı derdim ama asıl gözlerin bağlı, prangalı… Hayal etmeyi mi severdin yoksa hayallerinin içindeki yansımalarda yaşamayı mı bilemedin… Krallığımın Cennetinin kapısından girerken ben,...
Benim bayramım , Tutmaya çalıştığım ellerinin kristallerinde kutlu. Kokladığım cennetinde, Kurtulmaya çabaladığım cehaletimde, Sevginin mis gibi kokan çiçeklerinde. Vadettiğin özgürlük , Benim rengarenk bayramım. Sana susamış...
Çok susadım gözlerine ! Göğümün mavisi, senin kalbinde titreşiyor. Rengi solmuş dünyam , Karasını merhametinde siliyor. Yaşamım ,seninle nefes alıyor. Ben AŞIĞIM diyorum, duyuyor mu dünya...
Biz, çözmek için yaşamıyoruz. İzlemek için yaşıyoruz. İlle de bir şeyi çözme isteği, seni sığ yapar ve yanlış çözüme sürükleyebilir.
Benliklerin parçalandığı günü yaşadınız. Var oluşunuz kısıtlandı Âlemlerde. Bugün oluştu değişim zeminleri ve Müjdeleri çalkalandı Âlemlerde, Evrenlerde ! Mor kristalin alanları ve çakraları oluşturan Pleiades’i hatırladın…...